27 Ocak 2010 Çarşamba

Hack Charlar

Gönderen mad00

Hack Charları tabiri kullanılmayan Charları kapsamaktadır.. Sizlerle bu konu altında Hack Charlar paylaşacağız.. Son zamanların popüler oyunları Metin2 ve Knight Online için bu Hack Charlar..




Siz de elinizde bulunan veya kullanmadığınız Hack Charları buradan paylaşabilirsiniz.



Hack Charlar Listesi için;





Metin2 Hack Charları:



Char:babanzz

Şifre:31121998



Char:helalfenerime

şifre: 19971997



Knight Online Charları:



Char: killerby6161

şifre : 123123123

bilgi : Ares ve diez



Char:ashqnight

şifre : 05427324588

bilgi : beramus 63 level priest



id : 20karakedi20

şifre : burhanettin

bilgi : logos 59 level rouge



Char:yinequantes

şifre : 210890oz

bilgi : 63 level var



Char:paypay69

şifre : er123159



Char: crater1677

şifre : 352123456

bilgi : bütün serverler

Metin 2 oyunu hileleri ve oyunun diğer detayları.


Öncelikle oyun GM’lerinin ve adminlerinin bu hileleri bilen bazı kişilere göz yumduğunu bilmelisiniz. Daha fazla ayrıntıya girmemize gerek yok.



İhtiyacımız olan şeyler; oyuna giriş ID’sinde en az 1 adet “ i “ harfi olan karakter. Ve bu karaktere aktarmak için en az 60.000 (altmışbin / 60 K) yang. Bununla beraber yeni bi ID ve karakter daha açın o karakter de itemleri düpelemek için gerekli olacak.



Metin-2 Türkiye’de Yang Düpe’ü



Şimdi karakterimizi açıp, paramızı aktarıp, üstümüze bir adet bar çektikten sonra oyundan çıkıyoruz. Oyundan çıktık... Daha sonra girdiğiniz sunucular fark etmez ch1 – ch2 olabilir .. ch2 – ch3 olabilir,



size kalmış. Oyun ID’mizin “metiniki” olduğunu varsayıyoruz. Ch2 ye metiniki yazarak oyuna giriyorsunuz. Karakter oyuna girdikten sonra masaüstüne dönüp bir metin2 daha açıyorsunuz ve bu sefer ch3 e METİNİKİ yazarakoyuna giriyorsunuz. Karakteriniz hem ch2 de hem ch3 de oyunda oluyor. Ve ikisinin de üstünde bar var. Ch3 deki karakterden depocu amcaya barı satıyosunuz ve oyundan çıkmadan bekliyosunuz. Diğer serverdaki karakterinize geçip ordan da depocu amcaya barı satıyosunuz ve tekrar bi bar alıyosunuz. Barı aldıktan sonra barı aldığınız char ile “çıkış” kullanarak oyundan çıkıyosunuz. 3-2-1 saniye sonra oyun kapatılacak derken diğer karaktere geçip onunla da çıkış yapıyosunuz. Ve oyuna tekrar girdiğinizde hem paranız hem de barınız üzerinizde oluyor. Yani ne olmuş oluyor? Serverdan karakter çıkarken iki komut göndermiş oluyor. Biri barlı komut biri paralı komut. Böylece hem bar hem para sizde kalıyor ve paranız ikiye katlanıyor. Seri olursanız yarım saatte 500 milyon yang yapmanız mümkün.





Metin-2 Türkiye’de İtem Düpe’ü ve Kesin Upgrade



Item basmak için yapmanız gerekenleri söylememe gerek yok değil mi? Ama yine de temin etmeniz gereken şeyler olacaktır. 30 seviye silahları basmak için ekstra materyal istemez ama diğerleri isteyecek. Bu itemları temin etmeden işe başlarsanız tabiî ki işiniz yarım kalacak ve item aramaya çıkacaksınız. Bu da kendi itemlarınızın kaybolma ihtimalini de arttırır. Çünkü havada bırakma olayıyla itemları düpeleyip basacağız. 34 ve 42 seviye zırhları için temin etmeniz gerekenleri ben söyleyim. Değerli taş parçası 2 tane, Başlangıç Elkitabı 2 tane akrep kuyruğu akrep iğnesi örümcek gözleri istiridye bunlardan pek emin değilim açıkçası ama ne kadar işe yaramaz item varsa tezgahlardan çekin. Boşuna önce yang düpe’ünü anlatmadık 45 seviye üstü silahlar ve zırhlar 7-8-9 a basarken beyaz inci mavi inci ve kan kırmızı inci istiyor. Bunları istiridye kırarak çıkartabilirsiniz. Onun da yöntemi bu yöntemle aynı. Geçelim yöntemimize…

Yine öncelikle basılacak itemlarımızı ve basma materyallerimizi temin ediyoruz ve üstümüze alıp oyundan çıkıyoruz. Ve yine yang düpe’ündeki gibi önce bir sunucuya ID’mizi küçük yazarak giriyoruz (“ i “ harfi yine geçerli) diğer sunucuya da büyük yazarak giriyoruz. Gördüğümüz üzere iki karakterimizde de itemlar duruyor. Şimdi oyunun en başındaki ikinci açtığımız karakter devreye giriyor. İkinci karakterimizi diğer iki servera soktuğumuz karakterlerden birinin yanına getiriyoruz ve itemları ona veriyoruz. İtemları verdikten sonra Alt+tab yaparak itemları vermediğimiz karakterimizden upgrade işlemine başlıyoruz. Bi kere geçen itemı bi daha basmayın yanarsa fazladan iş çıkar. Bütün basacaklarımızı tamamladıktan sonra item bastığımız karakterden çıkış yapıyoruz. Sonra diğer karakterden de çıkış yapıyoruz. Sonra tekrar itemları verdiğiniz karakterin yanına gidip itemları kendinize alıyosunuz ve çıkış yapıyosunuz. Ve tekrar iki sunucuya giriyosunuz ve baştan devam… Fakat ikincil item aktarma karakteri olanın başka bi bilgisayardan veya bi arkadaşınızdan yardım alarak yapmanız önerilir. Çünkü Alt+tab yaparken aceleyle doğru oyuna geçmemiş olabilirsiniz ve tüm itemlar gider.



NOT: itemları basmadan önce komple aktardığınız karakter hiçbir zaman oyundan çıkmayacak. İtemları havada tutan karakter odur. O oyundan çıkarsa son basmanızda yanan tüm itemler gidecektir.





En çok arananlar: Metin 2 hileleri, Metin 2 sifreleri, Metin 2 hileler, Metin 2 sifreler, Metin 2 oyun şifreleri, Metin 2 oyunu, Metin 2,



Metin 2 balık avlama hilesi







Seviye 7- 5 tane tuna balı ı yakalayın. 5 tane sazan alın ve onların üstüne çift tıklayın. Hepsini dogru bir şekilde alabilirseniz, 5 ölü sudak balığınız oldugunu göreceksiniz. Eger alamazsınız sadece balık iskeletleri goreceksiniz(Balık derin suda boğulup kaybolabilir).



Balık isketlerini bırakın ve 5 ölü sudak bulana kadar balık tutmaya devam edin. Sonra balıkçının yanına gidin ve balıkları ona verin.



Verdiği +2 Kılıç gibi bir ödüldür..Çok önem vermenize gerek olmayan bir görevdir.



Metin 2 kasma hilesi (yeni)

At Edinme Kılavuzu

1)Gereken Şartlar

At edinebilmek için her şeyden önce 25 level olmalısınız.

Üzerinizde bir tane At Madalyonunuz olmalıdır.

Atı satın almak içinse 100.00 yang gerekir.



2) Madalyon Nasıl Alınır?

a)Yang karşılığı alabilirsiniz.

b)Maymun Zindanında düşürebilme şansınız da vardır.



Evet işte karşınınızda silah-ayakkabı-zırh vb eşyaların hile kodları

At resmi :50051 normal at sadece hız verir

Savaş atı kitabi :50052 savaş atı at uzerinde saldırı ya yarar

Asker at kitabi :50053 Asker at at uzerinde yeteneklerinizi kullanamaya yarar

Çançiçeği (iksir olusturma) = 50722

Pazar torbasi: 50200

B.Domuz kuyruğu kurdele+ :30073

Akrep kuyrugu: 30046

Ayı ayak derisi+ : 30072

Domuz Burnu: 30003

Süs eşyası: 30031

Mavi iksir (K) : 27004

Mavi iksir (O) : 27005

Mavi iksir (B) : 27006

Kırmızı iksir(K): 27001

Kırmızı iksir(O): 27002

Kırmızı iksir(B): 27003

Mor iksir (O): 27114

Şeftali çiçeği(iksir oluşturma): 50721

Örümcek gözleri: 30057

Ork muskası+ : 30076

Binicilik bileti: 50083

Kazma: 29101

Olta: 27400

At resmi : 50051

Kaplan pencesi: 30037

Bazı takılar:

Altın küpe (+6) : 17066

Kristal kolye (+6): 16166

Yeşimtaşı küpe (+0): 17080

Abanoz küpe (+4): 17104

Bakır küpe (+6): 17026

Gümüş küpe (+6):17046

Bakır kolye (+3): 16023

İnci kolye (+0): 16120

Altın kolye (+6): 16066

Tahta kolye (+8): 16008

Tahta bilezik (+8): 14008

İŞTE BUNLARDA BAZI SİLAHLAR

Savaş tırpanı (+4): 3014

Taş yelpaze (+0): 7060

Kaynak çan (+0): 5040

Büyük balta (+4): 3084

Örümcek mızrağı (+6): 3036

Baltalı mızrak (+4): 3074

Askeri tırmık (+4): 3064

Kırmızı göz yayı (+0): 2080

Kedi ısırığı bıçak (+0): 1040

Gümüş kılıç (+4): 64

Orkide kılıcı (+4): 74

Sahte kılıç (+4): 84

Barbar kılıcı (+4): 94

Savaş kalkanı (+6): 13006

olta: 27400

kazma:29101

50012=altın define sandığı+

50013=gümüş define sandığı+

50014=altın anahtar+

50015=gümüş anahtar+

50016=fasulye hamur

50017=şekerli hamur

50031=sarı gül

50032=lolipop

50042=kahraman madalyonu

50050=at madalyonu

60003; kahramanlık sembolu

11209 : Kesis Plaka Zirh

11219 : Demir Plaka Zirh

11229 : Kaplan Plaka Zirh

11239 : Aslan Plaka Zirh

11249 : Ölümcül Plaka Zirh

11259 : Ejderha Plaka Zirh

11269 : Mavi Taş Zirhi

11279 : Altın Tas Zirhi

11289 : Ejderha Tanrisi Zirh

11299 : Siyah Çelik Zirh

Ayakkabı valueleri

Ejder derisi ayakkabı 15240

Metin2 Oyun Hileleri


Bu programı indirin ve çalıştırın.Silkroaddaki tavşan görevini yapar.Yere düşen herşeyi toplar.


http://rapidshare.com/files/86573346/autopick.rar

rar şifresi : www.metin2.biz

Arkadaşlar, bu yazımızda sizlere metin 2 multi hack 2.0 final hilesini anlatacağız ve sizler de artık bu hileleri metin2‘de kullanmaya başlayabileceksiniz inş.




İşinizie yarayacak :



- Pazarlar Görünüyor

- Antipatch ‘e Gerek Yok

- m2xp Vs Gibi Programlara Gerek Yok

Direk Oyunu Açın Patchleri Yükleyin,

Hack ‘inizi Çalıştırın Ve Oynayın

DOWNLOAD

http://rapidshare.com/files/136969829/Multi_Hack_2.0.rar

Rar şifresi : www.metin2.biz

26 Ocak 2010 Salı

metin 2 çin serverindan oynamak isteyen buraya..!

Gönderen mad00

Arkdaslar çin serverinda oynamak herkezin hayalidir…



Onun için ben size çin serveri download sitesini ve size bi üyelik vericem…


Böylece rahat rahat oynabiliceksiniz…










İste download


http://www.metin2.co.kr/06_resources/resources_01.htm




Siteye girin ve orada yesille gösterilen botuna basin…







Simdi oyun indi bu üyeliktende oyunu rahat rahat oynabilirsiniz:


ID: MeNeXe


Sifre: 123456789






Yorumlarinizi Ve Replerinizi bekliyorum herkeze iyi oyunlar










bu yamayı kesin denemelisiniz tam metin2 hastalarına göre Metin 2 çekme hilesi ni sizler için bulup upload ettik şifre oyun-hileleri.org dur gerekli açıklama aşağıdadır.



char seçme yerinde m2 multihacki açıyoruz ama dikkat m2 multihack (M2 MULTIHACK 1.83 (beta)) versiyon yoksa çalışmaz büyük ihtimal

oyunu açıyoruz

M2 multi hackteki;magia speed’teki on’u ve combo daki 1’i işaretliyoruz…



Oyundan çıkıyoruz dikkat oyunu tamamen kapatmıyoruz sadece server yerine dönüyoruz…



Oyunu tekrar açıyoruz her şey şekildeki gibi olmalı;

1-Can fullenmeli.

2-Exp fullenmeli.



Merak etmeyin gerçekte bunlar azalıyor yada artıyor ama siz fark etmiyorsunuz ama biriyle grup kurarsanız kenarda canınızı görebilirsiniz…

indir










http://www.oyun-hileleri.org/depo/metin2multihack5.0.rar

23 Ocak 2010 Cumartesi

NEDEN BEN....

Gönderen mad00

NEDEN BEN....


Efsane wimbledon'un ilk zenci şampiyonu Arthur Ashe kan naklinden kaptığı AIDS den ölüm döşeğindeydi..Hayranlarından birisi sordu,Yaradan böylesine kötü bir hastalık için neden seni seçti..Arthur yanıtladı;Tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar..5 milyonu tenis oynamayı öğrenir,500 bini profesyonel tenisci olur,50 bini yarışmalara girer,5 bini büyük turnuvalara erişir,50 si Wimbledon'a kadar gelir,4 ü yarı finale,2 si finale kalır...Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Yaradana NEDEN BEN..? diye hiç sormadım,şimdi sancı çekerken Yaradana nasıl,neden ben diyebilirim...Mutluluk insanı tatlı yapar..başarı ışıltılı..zorluklar güçlü..hüzün insanı insan yapar..yenilgi ise mütevazi..Yaradana asla neden ben diye sormayın,herşeyi O' bilir ve ne olacaksa o olur...

Kendine İyi Bak

Gönderen mad00

Kendine İyi Bak


Tanyerinin büyüsüne kapıldık.

Gözlerimizdeki kızıllık, geceden kalma. Uyku yüklü gece süvarilerine direndik. Uyumadık. Akıp giden zamana tutsak olmadık. Ama nedense bir tanem, yorulmak nedir bilmeyen zamanı köşesinde tutamadık.

Dışarı çıkar çıkmaz, serin bir rüzgâr okşadı bizi. Elimizde, gözümüzde, yüzümüzde dolandı; saçlarımıza bulaştı. Sanki yüreğimizdeki yangınların derecesini düşürmek istiyordu.

Bu, ne güzellik Tanrı’m? Kolumda sevdiğim, şafağın söküşünü seyrediyoruz birlikte. Geceyi yırtan kızıllıklar, ikimizin de hoşuna gidiyor. Gözlerimizde kıpkızıl şafaklar… Sabahın eline düşen sönük yıldızlara bakıyoruz birlikte. “Az önce hepsi de pırıl pırıldı. Şimdi ne oldu ki bunlara?” diye düşünüyorum kendi kendime. Bildiğim sebebi, görmezden, anlamazdan, bilmezden geliyorum. Sabahın serin havası, elimizde, yüzümüzde.

Konuşmuyor, tanyerine bakıyoruz. Besbelli ikimiz de, hayâllerimizin peşinde, şafağa düşen yangınlarla yarışıyoruz. Yeniden hasret kesilmeye hazır gönüllerimizi sessiz ninnilerle uyutmak istiyoruz.

Konuşmuyor, tanyerine bakıyoruz. Umudumuz güneşte demek ki…

Doğsun, bize bir şeyler söylesin. Hasretin ağına düşecek olan gönüllerimizi teselli etsin. Sönük yıldızları parlatsın, zamanı durdursun, tükenen geceye, yenibaştan döndürsün bizi. Saniyeler olduğu yerde kalsın, dakikalar akıp gitmesin

Bu sabah, sadece bu sabah, ayrılık zehriyle gülümsüyor bize.

Bu sabahı, en az benim kadar, sen de sevmedin, biliyorum. Sen de gece bitmesin, sabah olmasın istedin.

Velhasıl ikimiz de, gecenin büyüleyen demlerinin sürüp gitmesini istiyoruz.

Güneş, henüz ortalıkta yok.

Güneş, meramımızı anlamış olmalı, doğmakta nazlanıyor.

Güneş, doğmakta nazlanıyor.

Varsın nazlansın.

Ellerin ellerimde, yanıyor. Öylece tanyerine bakıyoruz. Şafağın renklerine takılmış gözlerimiz, konuşmadan, sessiz, güneşin doğuşunu bekliyoruz.

Sabah ayazı, yüreğimizdeki yangınları dindirmek istiyor.

Biz istemesek de bir tanem, az sonra güneş, büyülü geceyi bitirecek, sabahı başlatacak.

Bu sabah, sabahın başlamasını istemiyorum, biliyor musun?

Bu sabah, güneş doğmamalı.

Bu sabah güneş, “Merhaba!” diyen yüzünü, bize göstermemeli.

Ellerin ellerimde, yanıyor. Konuşmuyor, tanyerine bakıyoruz.

Tek tek tanyerine düşen renklerle, hayâllerimizi yarıştırıyoruz. Tek tek o renklere, umutlarımızı işliyoruz. Tekini bile atlamadan, şafağı tutan bütün renkleri; hayâllerimizle süslüyoruz. Şahlanan umutlarımızın destanını yazıyoruz konuşmadan, sessizce.

Ellerin ellerimde, yanıyor. Konuşmuyor, tanyerine bakıyoruz.

Aşağıda uzayıp giden yoldaki gece lambaları… Bir iki far.

Her şeye rağmen, hayat yeniden başlıyor.

Güneş, yeni bir günü başlatmak için sabırsızlanıyor.

Şafak, birdenbire bütün renkleriyle söküyor. Parıltılarını yüzüne düşürüyor.

“Ah, ömrüm! Ne kadar güzelsin böyle?”

Güneşe bak, dağların ardından nasıl da yükseliverdi aniden?

Hüzünlü mü, ne? Sanki bugün, bize “Günaydın!” demekte nazlanıyor.

Varsın nazlansın.

Yanımda sen varsın!

Yüzünde güneşin ilk ışıkları.

Gözlerinde manidar gülümsemeler…

Sabah ayazını kesmeye çalışıyor, bana perde olmak istiyorsun.

Kulaklarımda sesin:

“Yine yalnız kalmaya, yalnızlık çekmeye hazır mısın ozanım?”

“Yalnız kalmam ki…”

“Neden?”

“Kalbim senin, dedin… Unutma.”

“Unutur muyum hiç? Benimki sende, seninki bende kalacak yine.”

“Önceki gibi. Melek ve Şehzade, bu habere sevinir.”

“Öyle, önceki gibi. Ama aramızda yine mor dağlar yükselecek, okyanusların öte yakasında olacağım.”

“Gündüz güneşle, geceleri dolunayla mor dağları da, okyanusları da aşarım bir tanem…”

“Daha kaç yıl?..”

Nerden çıktı bu taksi? Birdenbire yanımızda duruverdi.

Ah, bu taksi…

Güneş, yeni bir günü başlatmak için sabırsızlanıyor.

Şafak, birdenbire bütün renkleriyle söküyor. Ortalık, aydınlanıyor.

Yoldayız…

Bir ara sürücü, ne dedi biliyor musun?

“Ben, şimdi ikinci hayatımı yaşıyorum.”

“İkinci bahar olmasın?” diye sordum. Gülüştük…

“Hayır beyim! O kadar da şanslı değilim. Ama ikinci hayatımı yaşıyorum. Büyük selde, arabamla birlikte denize sürüklenmişim. Gerisini hatırlamıyorum.”

“İlgi çekici. Sonrası?”

“İkinci hayatımı yaşıyorum dedim ya.”

El ele tutuştuk. Parmaklarını parmaklarımın arasına kenetledim.

Sessizce fısıldadım:

“Oysa biz, kendi hayatımızı yaşayamıyoruz. Kendi hayatımızı…”

Otogardayız…

Otobüs, görünürde yok..

Bilsen kalbimden neler, neler geçirdim? Ah bu otobüs, hiç gelmese… Ya da bütün otobüslerin kalkış saatleri ebediyen silinse.

Sanki en sakin anlarımızı yaşıyoruz. Oysa ikimizin de gönlünde, sayısız fırtınalar kopuyor.

Hiçbir zaman dineceği olmayan fırtınalar.

Fırtınalar…

O ağaç, üzgün mü ne?

Güvercinler tünekte. Kanada kalkacakları, ters takla atacakları yok.

Sanki birimizden birine dargınlar. Keyifsizler.

O da ne? Mis gibi simit kokuyor.

Simitlerimizin yanında çaylarımızı söylüyoruz.

Çay arasında, sormadan yapamıyorsun.

“Bana söyleyeceğin son bir şeyin yok mu?”

“Kendine iyi bak!”

“Bu kadar mı?”

“Bu kadar. Hepsini içine alacak başka bir söz bulamadım. Kendine iyi bak!”

“Anladım.”

“Fakat bu defa, gitmeni hiç istemiyorum bir tanem. Hiç istemiyorum…”

“Peki çocuklarımız, torunlarımız ne olacak?”

“Bilsem!”

Otobüs durur mu? Çıktı geldi…

Güneş, güzelim ışıklarını üstümüze düşürdü.

Yorulmak nedir bilmeyen zaman, geldi çattı.

Otobüs, harekete hazır; bekliyor.

Kucaklaştık. Gözlerimizi sakladık birbirimizden.

“Güle güle!” yerine, sana; “Kendine iyi bak!” dediğimi hatırlıyorum.

“Kendine iyi bak!”



Yeniden hasret kazanlarına atılan gönüllerimiz, ağlıyor.

Melek ve Şehzade, deli gibi. Kafdağı’nın ardına kaçıyor.

Biri, bizim için ninniler söylese şimdi. Uyumak istiyorum.

Aramızda yine mor dağlar, aşılmaz okyanuslar.

Bu sabah güneş, doğmamalıydı.

Doğmamalıydı.

Guruldayan güvercinler ayaklandılar. Göğün en yükseğine kadar uçtular.

Güvercinim de uçtu.

Ah, biri bana ninni söylese!



El sallayışını unutamam, bir tanem.

“Kendine iyi bak!”

DİLİNDEN TUTUŞMAK

Gönderen mad00

DİLİNDEN TUTUŞMAK


Sıyrıldım derinlerinden yalanların; yılanların derilerinden sıyrıldığı gibi! .. Geride kaldı herşey, dün gibi! .. Ama gün gibi, aşikârdı; seni sevdiğim! .. Eyy, sevdiğim... Ve, boyanmak ister gibi kanından, kınından çekilmişim; sana doğru! .. Ama; “Kendimle” savaşım! .. Kendim ile savaşım... Benim, beennn; yenen de, yenilen de... Yerde yatan da paramparça, ve başımda dikilen de! .. Benim, bennn; hem yaralarımı saran hekim, ve hem ağaçta yutkunan akbaba! .. Bir gün “zaman” kurtulacak benden; öksürerek veya aksırarak... Artık, nefesine engel, ciğerine çengel olamayacağım!.. Çıkıvereceğim içinden sadece, sadece savrulacağım; İçimde, senin de kalmanı umarak!.. Dedim ya, sıyrıldım derinlerinden yalanların; yılanların derilerinden sıyrıldığı gibi!.. Ama, “senden önce” sarıldım boynuma; cellatımın elindeki yağlı ip gibi!.. Dedim ya; sen isen... Sen iken bile fetihlerin adresi; Kavgalarım kendimle!.. Hadi, söyle bana biliyorsan; hem kaçıp hem kovalamak nasıl şey?.. Biliyorsan söyle hadi; perişanlık ne demek kendi zaferlerinde?.. Veya, bir vahşi hayvan gibi; yakalamak ne demek kaçmaktaki kendini?.. Ve “mekânlar” çatladı ayağımın altında; düşürmek için beni, zamanın karanlığına!.. Dilimi tutuşturdum... Dilimden yanıyorum... Dilimden... Aahhh, dilimden; İçimde, sen!.. Eyy, sevdiğim; “feda” mı bunun adı?.. Yani, bu karanlık tuzaklardan... Ve fırlatıldığımız uzaklardan... Senden ve benden geriye “ne kalacaksa” taşıyabilmek için... Yani, görebilmek için önümü; yakmışsam kendimi, dilimden; lambaların fitili gibi... Seninle yanıp karanlıklarda usuul usul; vazgeçmiyorsam yürümekten, görüyorsam geçeceğim yolları... Yanmak mı, yakmak mı, nedir; yoksa feda mı bunun adı?

Kelebek misali....

Gönderen mad00

Kelebek misali....


Bir gün günlerden pazartesi etraf sakin ama bir o kadar da güneşli hafif bir meltem esintisi işler yolunda giderken... Birden oyun oynayan bir çocuk çıkar karşına. Bir an ben de onun yerinde olsaydım keşke dersin ne güzel her şeyden habersiz hayattan ne güzel zevk alır.Kıskanırsın belki de utanırsın sonra Allaha şükreder onun mutlu,güleryüzlü bir şekilde oyun oynadığı için sevinmeye hatta bir süre sonra sen de katılmış bulursun çocuğun oyununa...Çocukça gibi gözükür ama hayat bir çocuk değil mi ki.. Onun da sevgiye ilgiye ihtiyacı yok mu ki.... Aslında çocuklardan çok almamız gereken ders var....Hayat neden çocuktur biliyor musun?... Söyleyeyim ne yaparsan hayatta sana aynısını yapmaz mı çocuk da öyle sen çocuğa nasıl davranırsan çocuk da sana öyle davranmaz mı şimdi anladınız mı hayat neden çocukmuş....Aslında bunların hepsi KeleBek MisaLi Bir gün de Olmuyor mu BaşKa bir gÜN çocukluktan çıkıp koca kadın olmuyor muyuz ya da koca adam Kelebek de öyle değil mi Bir gün de kozayı hazırlar (biraz fazla olabilir 1 gün den)Sonra kozada kalır uzun zaman ama sonunda çıkar kozadan bir iki gün ya da daha fazla yaşarsa her gün farklı bir çiçek de böcek de değil midir.....Hayat işte KEleBek MisaLi,İnsanlar,HayVanlar,Bütün canlılar cansızlar her şey KELebeK MİSalİ Değil miDir?: