22 Ocak 2010 Cuma

özdeyişler

Gönderen mad00

özdeyişler


ÖZKAN ARAS M.S.1935 - .......



Felsefenin karın doyurmadığını söylerler, haklılar, çünkü felsefe kafamızı doyurur.



Akıl, insanı istenilen hedeflere ulaştırabilir, fakat her zaman mutlu edemez.



Akıl görüntüsel şeylerin hesabını yapabilir. Zeka ise, görünen tarafın öteki yüzünü de kavrar.



Akıl topal ve miyoptur, mantık aklın değneği, zeka da gözlüğüdür. Her biri tek başına fazla ,işe yaramaz. Fakat üçünün bir aradaki disiplinli uyum insanı DEHA yapar.



Öğüt vermek, eleştirmek ve övmek; insanların vazgeçemedikleri üç tutku. Yerinde, ölçüsünde olduğunda çok değerli ve yararlı. Fakat dozu aşınca, öğüt ukalalığa, eleştiri karalamaya, övgü ise dalkavukluğa dönüşür.



Felsefe, bir senteze varış yoludur. Fakat bu son değildir, içinde yeni tezlerin tohumunu taşır.



Felsefe bilimseldir, kuşkucudur, rasyoneldir ve geleceğin cesur kaşifidir.



Felsefe soyut ve somut her şeyin, olduğunun ötesinde, bilimsellik, inanç ve denenmişin dışında, daha değişik açılardan ele alış biçimidir.



Felsefe, doğanın diyalektiğidir.



Felsefe, düşüncenin meraklı ve yaramaz çocuğudur.



Felsefe, bütün bilimsel ve inançsal olayların, tez-antitez-sentez üçlüsü ile irdeleyerek insanlığı gerçeğe giden yollarını aydınlatır.



Cehaletle cesaret birleşince felaket doğar.



Kendimiz olabilmek saygınlığımızdır. Farklı görünmek için her fazlalık, gerçekte eksikliğimizin göstergesidir.





HERAKLEİTOS ( Kapalı söz ustası ) M.Ö. 540-480 Efesli



Boşuna arınmaya çalışıyorlar kendilerini yeni bir kanla kirlenerek, çamura batanın çamurla yıkanması benzeri. Ve şu yontulara yakarıyorlar evlerle konuşur gibi.



Her şey duman olsaydı burun deliklerimizle tanıyabilirdik her şeyi.



Eşekler samanı altına yeğlerler.



Aynı ırmaklara girerler başka ve başka sular akar.



İnsanların çoğu kavramaz bunları, her zaman karşılaşsalar da. öğrenseler de bilemezler, ama bilir görünürler.



Dinlemeyi bilmedikleri için konuşmayı da bilemezler.



Büyük ölülere büyük yazgılar düşer.



Bu evren, her şey için aynı, ne bir tanrı ne bir insan yarattı onu. Vardı, var ve var olacak. Hep canlı kalan ateş, ölçüyle alevlenip ölçüyle sönecek.



Anlamadan dinlerken sağırlara benziyorlar. Ata sözü onlara söylenmiş; buradalar ama yoklar.



Çok bilgi, akıllı olmayı öğretmez. Öğretseydi Heseidos'a ve Pythagoras'a , Ksenophanes'e ve Hekataios'a öğretirdi.



Yangın söndürmektir ölçüsüzlüğü söndürmek.



Kentin duvarları gibi yasaları korumak için de savaşmalı ulus.



Kendini beğenme kutsal hastalıktır ve görme yanıltır insanı.



Aynı ırmaklara gireriz ve girmeyiz. Biziz ve değiliz.



Beni değil logos'u dinlemek ve her şeyin bir olduğunu uyumla söylemektir bilgelik.



Savaş her şeyin babası, her şeyin kralıdır; kimine tanrı der, kimine insan, kimini köle yapar, kimini özgür



Ölümsüz ölümlüler, ölümlü ölümsüzler, kiminin ölümünü yaşayan, kiminin yaşamını ölen.



Aynı ırmağa iki kez girilmez.



Delfoi'deki bilicinin efendisi ne söyler ne de gizler. İşaret eder.



Hastalık sağlığı iyi ve değerli kılar, açlık tokluğu, yorgunluk dinlenmeyi.



Tüm insanlara verilmiştir kendini tanıma ve sağlıklı düşünme yetisi.



Doğa saklamayı sever.



Rasgele saçılmışların en güzeli EVREN.



Hiç eksilmesin zenginliğiniz Ephesos'lular, ki belli olsun alçaklığınız.













ROMALI PUBLİLİUS SYRUS ÖZDEYİŞLER



İ.Ö. 1. Y.Yıl.





Dostunun kusurlarına göz yumarsan, onları kendinin yaparsın.



Borç para soylu için acı bir köleliktir.



Seven kişi ne arzu ettiğini bilir, ne anladığının ayırtında olmaz.



Aşk zorla sökülüp atılmaz, kayıp gidebilir.



Sevmek ve aklı başında olmak bir Tanrıya vergidir.



Çabuk karar veren, pişman olmaya doğru hızla ilerler.



Cimri birisi için " uzun yaşasın " demekten başka ne kötülük dilersin.



Akıllı olan duygularına emir verebilir, aptal olan hizmet edecektir.



Aşkın sonunu zaman getirir, duygular değil.



Duyguların sana hükmetmesin diye, sen duygularına hükmet.



Erdemli olmayı isteyen kişinin, ruhuna ve midesine hükmetmesi gerekir.



Lütuf kabul etmek özgürlüğü satmaktır.



Aşk iltifatla tatlılaşır, emirle değil.



Sık sık iyilik yapmak geri vermeyi öğrenmektir.



İyi olan şey bastırılır, asla yok edilemez.



İyi bir üne sahip olmak ikinci mirastır.



Hırçın hasta doktoru zalim yapar.



Cahil birine karşı aşırı içtenlik aptallıktır.



Akıllı kişi kendi kendini yendiğinde, hiç yenilmez.



Düşmanı affettiğin zaman, hiç yoktan pek çok dost kazanırsın.



Bir sonraki gün, bir önceki günün öğrencisidir.



Kadınlar yalan yere ağlamayı öğrendiler.



Sık sık düşünmek gerekir, karar bir kez alınmalıdır.



Bilgelik düşüne düşüne öğrenilir.



Akıllı olan kişi bir başkasının kusurundan, kendi kusurunu düzeltir.



Bir tek kılın bile kendi gölgesi vardır.



İyi şeylere bile olsa alışmak, çoğu zaman kötüdür.



Bedel ödeme, yasa olmasa bile vicdanla olur.



Güzel bir yüz dilsiz bir bonservistir.



Hatalı beddua, kötü niyetli bir yalandır.



Tutumluluk iyi şöhreti sefilleştirir.



Vicdan dile engeller koyar.



Dürüst insanın öfkesi şiddetli olur.



Yüreğinde gizlilik olan tehlikeli bir düşmandır.



Tatlı dilli bir konuşmanın kendi zehri vardır.



İnsan yakınlarını kaç kez kaybederse o kadar kez ölür.



İnsan yaşama ödünç verilmiştir, bağışlanmamıştır.



Mirasçının ağlaması maske altında gülmesidir.



Yinelenen evliliklerde kötü söze yer vardır.



En iyi insanca davranış tartışmadır.



Yoksulluk birçok şeyden mahrumdur, ama açgözlülük her şeyden.



Arkadaşına, kolayca düşman olabileceğini düşünerek davran.



Aşka tutkudur hep yalan söyleyen.



Öfkesini yenen kişi en büyük düşmana üstün gelir.



Yargıda bulunmada sürat, kara çalıcıdır.



Suçlu kişi bereat ettiğinde, yargıç hüküm giyer.



Aşkta delilik her zaman için hoştur.



Zaman zaman ahmaklığın yarısını içerir kibarlık.



Aylaklık işin mezarıdır.



Kuşku duyan zihin bilgeliğin yarısıdır.



Önceki kişinin iz bıraktığı yerde bir yol vardır.



Yeni bir öykü ortaya çıkmadıkça, eskisi de yitirilir.



Talih dönektir; verdiğini çabucak geri ister.



Başkasının zararı olmadan servet olmaz.



Yasa öfkelenen kişiyi anlar, öfkelenen kişi yasayı anlamaz.



Konuşmayı arzu ettiğin halde susmaya zorlanman acınası bir durumdur.



Kötü kararda kadınlar erkekleri geçerler.



Kötü karakterler asla bir öğretmene ihtiyaç duymazlar.



Kadının gözyaşı kötülüğün baharatıdır.



Neyi bilmediğini bilirsen, çoğu kez daha az hata yaparsın.



Sakin yaşam kaygısız bir krallıktır.



Sabandaki demir, savaştaki bakırdan daha yararlıdır.



Gözler hiç yanılmaz, eğer düşünce gözlere hükmederse



Kendisinin aptal olduğunu anlayan kişinin, akıllı olmaması mümkün değildir.



En yüksek yere kimse korkarak ulaşamaz.



Kendin akıllı değilsen, akıllı birini boş yere dinlersin.



Ne ölümden ne de aşktan kimse kaçamaz.



Sevincin frenlenmesi, tatlı bir elem.



Aşkın < gizlice > gözler başlatır. Samimiyet mükemmelleştirir.



Yargıda acele etmek suçlama aramaktır.



Tanrının ne bahşettiğini anlamak birkaç kişiye nasip olur.



Evliliği ruh sürekli kılar, beden değil.



Hoşuna giden şey doğru olmasa bile, doğru olduğunu sanırsın.



Aşırı derecede güzel görünmeyi isteyen kadın kimseye " hayır " demez.



Aşkı taşıyabilen kişi onu bir kenara koyabilir.



Kaçtığını sandığın şey karşına sık sık çıkar.



Kendi kendini suçlayan kişi başkası tarafından suçlanmaz.



Bir genci kaba kuvvetle değil mantıkla kazanmak gerek.



Masum sanık kaderden korkar, tanıktan değil.



Geri veremeyeceğin şeyi almak, çalmaktır.



Arkadaştan utanmayı bırakmak arkadaşı kaybetmek demektir.



Akıllı insan sessiz kaldığı zaman, istenilen şeyi kısaca reddediyor demektir.



Aptal bir insan için sessizlik akıllılık yerine geçer.









La ROCHEFOUCAULD ÖZDEYİŞLER 1613-1680









Ömrümüzün uzunluğuna olduğu gibi, tutkularımızın devamına da bizim hükmümüz geçmez.



Tutku, çoğu zaman en becerikli adamı çılgına döndürür çoğu zaman da ahmakları becerikli kılar.



Tutkularımızı dinlemek ve dürüstlük gösterişiyle örtmeye ne kadar çalışırsak çalışalım. bunlar her o perdenin altından sırıtırlar.



Hükümdarların insaf ve merhameti çoğu zaman halkın sevgisini kazanmak için bir politik davranıştan başka bir şet değildir.



Hepimizin başkalarının dertlerine katlanacak gücü vardır.



Bilim ve felsefe, geçmiş ve gelecek dertlerin kolaylıkla hakkından gelir; ama bu günün dertleri de onun hakkından gelir.



Güneşe ve ölüme çekinmeden bakılmaz.



Yaptığımız kötülüklerden çok, üstün niteliklerimiz ki, başkalarının kin ve şerrini üstümüze çeker.



Hiç kusurumuz olmasaydı, başkalarında kusurlar bulmaktan bu kadar zevk almazdık.



Gurur bütün insanlarda eşittir. Fark yalnız onu belli etme biçimlerindedir.



Umutlarımıza göre söz verir, kaygılarımıza göre tutarız sözlerimizi.



Çıkar dedikleri, her dili konuşur, her kılığa girer, hatta çıkarlara karşı kayıtsız biri gibi görünmesini de bilir.



Her zaman aklımızın izinde yürümeye gücümüz yetmez.



Mizacımızın cilveleri, feleğin cilvelerinden daha gariptir.



İnsan hiçbir zaman sandığı kadar mutlu ya da mutsuz değildir.



Susmak kendine güvenmeyenin başvurduğu en emin çaredir.



İnsanlar birbirini aldatmasalar, uzun zaman bir arada yaşayamazlar.



Herkes belleğinden yakınır da kimse aklından yakınmaz.



Akıl daima gönlün oyuncağıdır.



En cömertçe verilen şey öğüttür.



Evlenmenin iyisi olur ama kusursuzu olmaz.



Malı ve parayı hor gören çoktur ma, veren az.



Çoğu zaman yapılan iyilikler, ceza görmeden kötülük yapabilmek içindir.



Aşırı bir zerafet, sahte bir inceliktir, gerçek bir incelikse sağlam bir zarifliktir..



Bazen insan başkalarından olduğu kadar kendinden de farklıdır.



Övünmek fırsatını bulamadığımız zamanlar az konuşuruz.



Zeki bir adam ahmaklar arasında çoğu zaman ne söyleyeceğini şaşırır.



Sinsi övmelere yararlı yermeleri tercih edecek kadar aklı başında insan azdır.



Asıl yiğitlik her kesin karşısında yapabileceği şeyi hiç tanığı olmadan yapmaktır.



Kıskançlıkta sevgiden çok özseverlik vardır.



İnsan sevdiği sürece affeder.



Gençlerin pek çoğu terbiyesiz ve kaba hareketlerini doğal zannederler.



Dar kafalı adamlar, kafalarının almadığı herşeyi kötü görürler.



Yeteneğimiz azalınca, zevkimizde basitleşir.



Şaşmamız gereken tek şey, hala şaşabilmemizdir.



Zeka bazen ahmaklıklar yapmamıza canla başla yardım eder.



Zihnimiz vücudumuzdan daha tembeldir.



Huzuru kendi içimizde bulamazsak, başka yerde aramak boştur.



İnsanları incelemek kitapları incelemekten daha gereklidir.













HALİL CIBRAN





KUM VE KÖPÜK ÖZDEYİŞLER



Yalnızca bir kez dilim tutuldu. Bir adam bana, " Sen kimsin?" diye sorduğunda.



Anımsama bir çeşit buluşmadır.



İnsan ancak gecenin yolunu izleyerek şafağa varabilir.



Söylediklerimin yarısı anlamsızdır; Ancak bunun diğer yarısı sana ulaşabilsin diye söylüyorum.



Yalnızca dilsizler gevezeye imrenirler.



Gözlerini gerçekten açıp bakarsan, bütün görüntülerde kendi görüntünü görürsün. Ve kulaklarını açıp dinlersen, bütün seslerde kendi sesini duyarsın.



Sözlerimizin hepsi, aklımızın ziyafetinden arta kalan kırıntılardır ancak.



Bir annenin gönlünde sessiz yatan şarkı, çocuğunun dudaklarında yükselir.



Hayatın yüreğine ulaştıkça, her şeyde güzellik bulacaksın, güzellik körü gözlerde bile.



Kadınların çoğu bir erkeğin kalbini ödünç alır, ama pek azı ona sahip olur.



Her erkek iki kadın sever; biri düş gücünün yaratısıdır, diğeri henüz doğmamıştır.



Her gün yenilenmeyen aşk, alışkanlık olur, zamanla köleliğe döner.



Aşıklar birbirlerinden çok aralarındakini kucaklar.



Arkadaşlık her zaman için hoş bir sorumluluktur, asla bir fırsat değildir.



Güneşe arkanı dönersen, ancak kendi gölgeni görürsün.



Konuklar olmasa, tüm evler mezar olur.



Yüreğin bir volkansa eğer, ellerinde çiçekler açacağını nasıl umabilirsin.



Merhamet adaletin yarısından başka bir şey değildir.



Şiir yüreği büyüleyen bilgeliktir. Bilgelik akılda şarkı söyleyen şiirdir.



Sen şarkı söylerken, aç olan seni midesiyle işitir.



Açık olan, birisi onu basitçe anlatıncaya kadar anlaşılamayacaktır.



Denizin bir kabuğu tanımlaması incidir. Zamanın kömürü tanımlaması elmastır.



Gerçek büyük insan başka birini yönetmeyen ve kimse tarafından yönetilmeyendir.



Kıskanmanın sessizliği çok gürültülüdür.



Abartmak kıvamını yitirmiş bir gerçekliktir.



Bilginle ozan arasında yemyeşil bir alan uzanır; bilgin onu aşarsa bilge olur, ozan aşarsa ermiş olur.



Gerçeğe kulak veren, onun söyleyenden daha küçük değildir.



Akıl çoğu zaman bir maskedir. Eğer onu yırtarsan , ya huzursuz bir deha ya da düzenbaz bir zeka bulursun.



Anlayışlı olan beni anlayışlı ve aptal olan da aptal bulur. Bence ikisi de haklıdır.



Kederlerimizi ve sevinçlerimizi, onları yaşamadan çok uzun zaman önce seçeriz.



Sevincin ya da kederin büyüdüğünde, dünya küçülür.



Kaplumbağalar yollar hakkında tavşanlardan daha fazla şey anlatabilir.



Uzun süre annenin uykusunda bir düştüm ve sonra seni doğurmak için uyandı.



Tanrı bolluk içindekileri doyursun.











GENEL ÖZDEYİŞLERDEN SEÇMELER



* Dünyayla arandaki savaşta, dünyanın yanında ol.



* Kendini insanlığa bakarak sına. Şüphe edeni şüpheye, inananı inança götürür bu.



* Ölümün olduğu yerde hiçbir şey ciddi olamaz. F. Kafka



* İnsan üstübaşıyla ağırlanır, kafasının içindekilerle uğurlanır. Anadolu Özdeyişi



* Felsefe, düşüncenin meraklı ve yaramaz çocuğudur.



* Sahtesi ençok olan şeylerden biride dostluktur diyebiliriz.



* Cehaletle cesaret bir araya gelince felaket doğar.



* Tek yönlü bilgi, bilgisizlikten daha tehlikelidir.



* Söylediklerimizden olduğu kadar, söylemediklerimizden de sorumluyuz.



* Felsefenin karın doyurmadığını söylerler, haklılar;çünkü felsefe kafamızı doyurur. Özkan Aras



* Yaşlılık yüksek bir dağa çıkmaya benzer. Yamaçları tırmandıkça belki yorulursunuz ama ufkunuz genişler.



* İnsan her zaman böyledir, çağdaşlarını kötüler, eskilere güvenir. Clack Wıssler



* Acıların acısı kandi kendimize cektiğimizdir. Sofokles



* Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz. Yunus Emre



* Gençlikte ve Güzellikte akıl olmaz. Homeros



* İnsan alışkanlıklarının çocuğudur. İbn Haldun



* Bilgisi artanın acısı da artar. İncil



* Bazılar büyük doğar, bazıları büyüklüğü kazanır, bazılarına da büyüklük yakıştırılır. Marcus Aurelius



* Düşünmeden öğrenmek vakit kaybetmektir. Konfiçyüs



* Düşüncelerini değiştirmeyenler yalnız aptallar ve ölülerdir. Lowel



* Çok süslenenlere bakın, hepsi de gizlenmek istiyordur. Aristo



* Kleopatra'nın burnu birazcık daha kısa olsaydı, dünyanın bütün yüzü değişirdi. Pascal



* Evlilik aşkın mezarlığıdır. Standal



OSCAR WİLDE'den ÖZDEYİŞLER





Neyin okunup neyin okunmaması gerektiği konusunda kurallar koymak saçmadır. Modern kültürün yarsından fazlası, okunmaması gereken şeylerden oluşur.



Hiçbir şey, bir patavatsızlık kadar masum değildir.



İnsan doğası hakkında var olan yegane kesin yargı onun değişken olduğudur.



En kötü iş, hep iyi niyetle yapılmıştır.



Eğer zengin değilseniz çok çekici olmanın bir yararı yok.



Kadınlar duyduklarıyla ve duyguları için yaşıyorlar. Onların hiçbir hayat felsefesi yok.



Gerçek, kesinlikle iyi, yumuşak ve kibar bir genç kıza söylenen türde bir şey değildir.



Çağı ilerleten ilkeler değil, önemli kişilerdir.



Toplum suçluyu genellikle affeder, fakat hayalperesti asla affetmez.



İlgimizi çekmeyen insanlara karşı daima kibar olma becerimiz vardır.



Başkalarının inançlarını değiştirmek bir hayli kolaydır. Kendi inançlarını değiştirmek ise bir hayli zor.



Bir adam, kötülük yapabilecek yaşa geldiğinde iyilik yapabilecek yaştadır.



Görev, kendi yaptığımız değil, başkalarından beklediğimiz bir şeydir.



Badit şeylere bayılırım. Onlar karmaşık yapıdaki insanların son sığınağıdır.



Hepimiz bir su kanalının içindeyiz, fakat bazılarımız yıldızlara bakıyor.



Memnunuiyetsizlik, bir insan ya da ulus için ilerlemeye yönelik ilk adımdır.



Dünya, üzerinde bilgeler yaşasın diye aptallar tarafından yaratılmıştır.



Çocuklar başlangıçta ebeveynlerini severler, büyürken onları yargılamaya başlarlar-bazen onları affederler.



Bir insan hayata sanat ile yaklaştığı zaman beyni kalbi olur.



Bir şarabın kökeni ve kalitesini bilmek için tüm fıçıyı içmek gerekmez.



Unutmaktan daha güzel bir şey yoktur-tabi ki unutulmuş olmamak hariç.



Yetmiş yaşın üzerindeki adamlara bayılıyorum. Sürekli olarak, adanmış koca bir hayatı bize sunmak istiyorlar.



Gençliği yeniden bulmak için, daha önce yapılmış delilikleri yinelemek yeterlidir.



İnsanlar cahilliklerini saklamak için ders verirler, tıpkı gözyaşlarını saklamaya çalışan insanların gülümsemesi gibi.



Çoğu kez, bir yankı, yinelediği sesten daha güzeldir.



Dinle, gerçek oldukları kanıtlandığı zaman ölür. Bilim, ölü dinlerin kitabıdır.



Tüccar sınıfının hafızasında kalıcı olabilmenin yolu, faturaları ödemeyi reddetmektir.



Yalnız yüzeysel insanlar neden yaratıldıklarını bilirler







ORUÇ ARUOBA'nın YÜRÜME ADLI YAPITIDAN SEÇMELER





Yaşam bize pek aldırmaz gibidir.-Yaşadığımız kadarı bile...



Yaşamımızı yaşadığımız da, sanki, şüphe götürür gibi...



Yalnızlık en içimizdedir.



Bütün dert, ötekilerle bir arada yaşamak zorunda olup, bir arada yaşamaya dayanmamızdır.



Öfkemiz kördür-en çok da ayna karşısında.



Hep tazelemek isteriz ilişkilerimizi- ama, hiç düşünmeyiz kendimizin ne denli bayatlamış olduğunu.



Hiçbirşey yapmayacaksak, poz yaparız.



Çıkar uğruna dost olmasak bile, çıkarlarımız sırıtır hep dostluklarımızın içinde.



Kalabildiğimiz tek yer, ötekilerin belleğidir.



Uygar kişi, kendisi ile bütün insanlar arasında bağ kurabilen insandır.



Uygarlık aşırılıkları dengelemektir.



Yol, kendine bir yer bulamamış kişinin özlemidir.



Her yola çıkış, çıkılacak yeni yolların sorumluluğunu da getirir.



Yerleşik olmaya dayanamayan kişinin yolu, hiçbir yere varamayacak bir yol olacaktır.



Yola bir kez çıkmış kişi, dursa bile, artık hep, yolda kalacaktır.



Kendi yolunu bulamayan, bütün yolları boşuna yürür.



Yoluna kendin yürüyebilmek için, yönünü kendin koymak zorundasın.



Yürünmemiş yol yol değildir.



Yolu, yürüyen değil açan bilir.



İnsanlar yan yana yürümesini bilmiyorlar ki-hep birbirlerinin üstüne üstüne yürüyorlar.



Yolda yürüyenin yüzü, çevrilidir, yöneldiği yer, yüzünden okunur.



Kim çizdi ufuktaki o kaşın çizgiyi.



Martılar ile insanların ortaklığı: mideleri için çıkardıkları gürültü.



Felsefe yapmak, kişinin, gelemeyeceğini bildiği birisini beklemesine benzetilebilir.



İnsanın kullanıp, yıpratıp, tüketip attığı, bıraktığını ana kucağına geri alır doğa.



Şaşkın Ay da yukarıdan, öyle hayretle seyrediyor olup biteni.