DİLİNDEN TUTUŞMAK
Sıyrıldım derinlerinden yalanların; yılanların derilerinden sıyrıldığı gibi! .. Geride kaldı herşey, dün gibi! .. Ama gün gibi, aşikârdı; seni sevdiğim! .. Eyy, sevdiğim... Ve, boyanmak ister gibi kanından, kınından çekilmişim; sana doğru! .. Ama; Kendimle savaşım! .. Kendim ile savaşım... Benim, beennn; yenen de, yenilen de... Yerde yatan da paramparça, ve başımda dikilen de! .. Benim, bennn; hem yaralarımı saran hekim, ve hem ağaçta yutkunan akbaba! .. Bir gün zaman kurtulacak benden; öksürerek veya aksırarak... Artık, nefesine engel, ciğerine çengel olamayacağım!.. Çıkıvereceğim içinden sadece, sadece savrulacağım; İçimde, senin de kalmanı umarak!.. Dedim ya, sıyrıldım derinlerinden yalanların; yılanların derilerinden sıyrıldığı gibi!.. Ama, senden önce sarıldım boynuma; cellatımın elindeki yağlı ip gibi!.. Dedim ya; sen isen... Sen iken bile fetihlerin adresi; Kavgalarım kendimle!.. Hadi, söyle bana biliyorsan; hem kaçıp hem kovalamak nasıl şey?.. Biliyorsan söyle hadi; perişanlık ne demek kendi zaferlerinde?.. Veya, bir vahşi hayvan gibi; yakalamak ne demek kaçmaktaki kendini?.. Ve mekânlar çatladı ayağımın altında; düşürmek için beni, zamanın karanlığına!.. Dilimi tutuşturdum... Dilimden yanıyorum... Dilimden... Aahhh, dilimden; İçimde, sen!.. Eyy, sevdiğim; feda mı bunun adı?.. Yani, bu karanlık tuzaklardan... Ve fırlatıldığımız uzaklardan... Senden ve benden geriye ne kalacaksa taşıyabilmek için... Yani, görebilmek için önümü; yakmışsam kendimi, dilimden; lambaların fitili gibi... Seninle yanıp karanlıklarda usuul usul; vazgeçmiyorsam yürümekten, görüyorsam geçeceğim yolları... Yanmak mı, yakmak mı, nedir; yoksa feda mı bunun adı?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)