22 Ocak 2010 Cuma

YURTTAŞ: "TRANSFER ŞART"

Gönderen mad00

YURTTAŞ: "TRANSFER ŞART"


22 Ocak 2010 Cuma 13:04

TFF 2. Lig 3. Klasman Grubu ekiplerinden Kırşehirspor'un teknik direktörü Tarık Yurttaş, başarı için mutlaka transfer yapmaları gerektiğini söyledi.

Ligin bu hafta başlayacağını belirten Yurttaş, ellerindeki futbolcularla ikinci yarıya hazırlandıklarını, ancak ara transfer dönemi sona ermeden yeni oyuncuları kadrolarına katmaları gerektiğini kaydetti.



Stoper mevkisinde Hakan Aksoy'un da sakatlanmasıyla çok zor duruma düştüklerini belirten Yurttaş, şöyle devam etti:



''Zaten kadro sıkıntısı içindeyken, Hakan Aksoy gibi tecrübeli bir oyuncunun yokluğu bizi çok zorlayacak. Transferden başka çaremiz kalmadı. Oynadığımız hazırlık maçlarında iyi sonuçlar alamasak da eksiklerimizi görme imkanı bulduk. Kademe grubunda büyük özveri ile 21 puan topladık. Ancak klasman grubu maçları daha zorlu geçecek. Tüm takımlar takviye yapıyor. Eşit şartlarda mücadele edebilmemiz ve takımın başarısı için mutlaka transfer yapmalıyız.''

lafı gelince

Gönderen mad00

lafı gelince


Tarihte lafı geldiginde oturtanlar



1. Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill' e kızgın kızgın şöyle seslenir:



- "Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım."



Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır:



- "Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim."







2. Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiç bir tepkigöstermiyor; bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.



Sokrat, gayet sakin:



- "Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum"



demiş.



3. Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill' i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:



- "Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa." Churchill, hemen cevap göndermiş:



- "Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. Ikinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa."







4. Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış.



Talebesi:



- "Iyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum" diye itiraz edecek olunca



Eflatun cevap vermiş:



- "Ben seni kaybettiğin para icin değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum."







5. Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. Ikisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:



- "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:



- "Ben çekilirim."







6. Meşhur bir filozofa:



- "Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?"



diye sorulduğunda:



- "Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan" demiş.







7. Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye hasımlarından biri:



- "Efendim" demiş, "Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük degil mi?"



Galile:



- "Doğru" demiş, "Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?"







8. Bir toplantıda, bir genç Mehmet Akif' i küçük düşürmek ister:



- "Afedersiniz, siz veteriner misiniz?" Mehmet Akif hiç istifini



bozmadan şöyle yanıtlamış:



- "Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?"







9. Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı



yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri



ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:



- "Sen sır saklamayı bilir misin?" diye sormuş. Vezir:



- "Evet hünkarım, bilirim" dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış:



- "Iyi, ben de bilirim."







10. Bir filozofa sormuşlar:



- "Şansa inanır mısınız?" Filozof:



- "Evet, yoksa sevmediğim insanların başarılarını neyle



açıklayabilirdim."

intikam sözleri

Gönderen mad00

intikam sözleri


Kendini kandırma kızım!

Ne sanıyosun sen hayatı pembe bi eLbise mi ?

Bıkmadın mı etrafa

Pembe gözLükLerLe bakmaktan

Ya da poLyannacıLık oynamaktan?

Geçmio işte acıLar

Kaç kez anLatıcam sana

Bu işLer internet bağLantına benzer

Bi koparsa kaLırsın ortada

Ne o küçük hanım niçin bu yaşLar?

acı mesajlar

Gönderen mad00

acı mesajlar


Sensiz geçen zaman bana zehir oldu, senin yokluğun benim sonum oldu. güneş doğmaz,günler geçmez oldu, anladımki bu yaşam sensiz geçmez oldu



ay yüzlüm.



Her Gün Kendime Yeni Bir Beyaz Sayfa Açıyorum Anladım Ki Sayfa Siyah Dahi Olsa İmzayı Atan Kalemin Rengidir."İnsanın Kendisi"



Ayrılığın bedelini binlerce kez çekerek ödedim...bu şehirleri bu sokakları adım adım milim milim boynu bükük gezdim....şu an ne haldeyim ne



dertteyim nerden bileceksin be GÜLÜM...onun için en son dileğim seni son kez ölmeden göreyim....



Seni sevdim ne yazık ki söyleyemedim. Sen bir umuttun yüreğimde büyüttüğüm. Bazen karanlık gök yüzünde ışıldayan bir yıldız, bazen de



göremediğim masum bir melektin. Ben se seni senden habersiz seven biriydim...



Umutsuzluğu ihrac eden bicok ülkenin herhangi bir sehrinde bıraktım seni,inzivaya cekilmiş bu hikayanin hüzün dolu tetiğini coktaan



cektım,seni öldüreli cok oldu.



Ay agliyor sevipte kavusamayanlar icin. Yildizlar sarki soyluyor sevipte sevilmeyenler icin Bende Agliyorum sevipte kavusamadigim askim icin

ayrılık sms

Gönderen mad00

ayrılık sms


Yüreğine sevda eken, ayrılık biçermi,seven sevilenden kolayca vazgeçermi, sen beni sevme gülüm,ben yanarım ikimizin yerine yetmez mi???



Dün gökyüzüne bir avuç yıldız fırlattım. Karanlığında aydınlığım olsun diye. Şimdi sensizliği kalbime fırlatıyorum, bıraktığım yerden dönesin diye. Vazgeçilmezim sıra sende gururu bir yere fırlat ve pişmanlığımla sızlayan şu kalbimi mükemmelliğinle donat.



Sen benim içimde açan bir güldün.Sönmek bilmeyen alevlenen içimde başımı her yastığa koyuşta sen varsın hayallerimde. Çünkü sen benim içimden söküp bir türlü atamadığımsın YAR



Bak yine soldu güneş yine akşam oluyor ömrümün kadehine sensiz birgün doluyor sen yoksun diye inan dertligim kederliğim gelmezsen kahrolurum yıkılırım sevgilim seni çok seviyorum



Sen sigara dumanın altında yana yana en sonunda kül oldun, sen kibritin hiç yanmayan ucudan birinin hayatından geçmiş oldun !!!



Ölmek dünyada unutulup gitmekmiş, ölmek bir kefen giymekmiş, ölmek o soğuk o korkunç ve o kara toprağa girmekmiş... yok be aşkım asıl ölmek "sensizlikmiş"



Bir umuttu yanlızlık birşeyleri paylaşamamaktı belki,gözler dalıp giderken, yaralı bir serçeye ağlayan bir buluttu belkide,belki belkilerle dolu bir hayattı bu....



Ben Sensizdim..! akşamın yaklaştığı saatlerde. kahrolursun görme ağladığımı. Başlayan düşü şafakla birlikte dağıtır ansızın her gün batımı

süper sözler

Gönderen mad00

süper sözler


Kiz DiYé oNém VéRénin.. GuZéL DiYé Kaşar SéVénin! PaRa DiYé Dost SaTanin! KraL oLsa TahTini MAfYa oLsa MéKaNini .......



Sana Bu SatırLarı Gurbetten Yazıyorum ! Her Kelimemden Sonra İsminLe Başlıyorum Anlaki Herşeyimsin Unutmak İstemiyorum Kim Kimi Unutursa LeyLadan Mecnundan Beter Olsun



Géçici HéVés DéğiL.. Hak éDéNé NéFés oLurum...



Sen Gelmezsin Bir Türlü.. Dertlerim Türlü Türlü.. Nice Dertleri Çektim.. Bu Başka Türlü.



BoşVér! Şimdi Goz YAsLarimi SiLMéyi Gücün YéTéRSé KahKahaya Boğ Béni Birak YaNakLarimi DuDakLarimi .. Gucun VAr iSé YuréğiDéN Öp Béni



HaksIzLIk Önünde EgiLmem Çünkü HakkImLa ßeraßer Gururumuda Kayßetmiş Olurum..ßen Tekim ßenim ßeyaz Sayfamda KaLemimde SiLgimde SevdikLerimin ELinde..ßen YazarIm ßen SiLerim!'



ArTik SanDaLYéMDéN Son DéFa DuSuYorum



Fark imi Fark éTTin Ya.. ArTik FarkéTMéSéNDé Fark éTMéZ



uMutLar TuKéNDi GéNé iÇiYoRum aNNé. .



DéTayLAr AynaDir Fark'i YansiTir .. KraLLar iz BiRakir SoyTariLAr KisKanir .. SaLLanirSaDa YiKiLmaz TahTim



GeceLeri geLme jiLet tutarIm.. Uzatma koLLarInI Sanada AtarIm SenIn Icin ağLar Kendimi dOğrarIm Dedim Ya GüzeLim ßen PisKopatIm..



Hele bir ışıklar sönsün ..Sular durulsun . Bıçak atacağım Dağın dikine ..Kısa devre yapsın kalbim..Ellerim inatla dökülsün cıgaraya ..Sen beni ozaman Gör..Hele küssün meydan lar Kaldırımlara yağmur dökülsün ..Dağılsın Dişlerimde gülüşler ..Kaybettiklerim bi dönsün ..Sen beni ozaman gör ...



BéDéNim KaRanLikLara RuHum Sana Ait . .



HayaTi uÇurumLArDa Géçmiş Bir AdaMada MéZar oLaRak uçuRumun KéNari Yakisir. Unutma! ucurumun KéNArindada ÇiCékLéR YéTisir



kãrdãn ãdãmLãrIn SãLtãnãtI Güne$ görünCeye kãdãrdIr !



Seni ben kendime KADER saymi$tim, Ugruna her$eyi góze almi$tim. Yúregin ta$tanmi$ ¢øk ge¢ anladim. Bir damla góz ya$i DEGMEZMIS SANA !



CocukLArin Bir MaSaLa KanDiği Gibi BéNDé SéNin GozLéRiNé Kanmsim GuNésin YéR Yuzunu Yaktiği Gibi Gulum SéNin GozLérinDé yanmisim . .



GéL BuLut oLDa Yağ Biraz iSLanDir aL BaSimi DizLériNé YasLandir DéLirMisim SéVDé BéNi usLandir..



oLüm GéLdiği Zaman YaniMa GéLMé.. Bén AzRaiLLé'Dé HéSap KiTap Yaparim !!



Bir ÇığLıkTI YanLızLığım Hépiniz SağirDiniz . .



mútluluklâr dílêrím yêní âskındâ sên bêní dú$únmedên ya$amana bak sênín dêrtlerín varya benim yanımda ben onlarla ya$arIm sen keyfine bak !



Sen Uzaktaysan ßen Yanındayım Sen AteSteysen ßen Kordayım ßirGün ßu Dünyadan Göçersen ßilki Senden Önce Ordayım Sonsuz aSkım..!



Tam KarsiYa GéÇéRKéN BirakTiğin ''O'' éL BéNim ..



KraL OLsan Tacın Gider SuLtan OLsan Tahtin Gider... KraL DeğiLim Tacim Gitsin SuLtan DeğiLim Tahtim GitSin Ben Kendi HaLinde ßir Ağacim Fakat DaLimi Kiranin Ağacini Kökünden Sökerim.



SaKın üzmesin seni KarşıLıksız SevqiLer, baqrına taŞ basarsın aCıLar birqün diner. Giden qitsin aLdırma yanqınLarda söner.. SaKın dönüp bakma ardına KraL'Lar önde qider..



Fırtına Ne Kadar Sert Eserse Essin Kayadan Alıp Götüreceği Sadece Tozudur !



GüL SuNaN Bir eLde Daİma Bir miktar GüL KoKuSu KaLır.



SéNi BoyLé SévDiğiMi BiLSéLér aSaLAr BéNi aMa GuZéLLiğin 10 PaRa éTMéZ ! BéNDéKi Bu a$k oLmassa . .



Béş PaRa éDérmi VarLiğin. . YokLuğun BéNi aCitSİn aLéM af éTsin Séni BéN AfFétMéM NéRDé unuttuySan BéNi Orda KALL..



GéCééLrin KaRanLiği YéTMéZ Gibi GunDuzLérimi Dé KaRarTTin KapanSin KapiLar UstuMé KaRanLikLArDa Vé SoGukLarda YaSamaYa AlisTim



BéN YaSaDikÇa séN ÇıLdıRæCæKsin!!!



uCurumun KéNaRinDa oLsan BiLé Sirf Hayata GiciKlik oLsun DiYé GuLumSé



Askini KaNimLa YazDim Hér Bir YaniNa



DağLar oNumDé éğiLirKéN KaYaLaRa YaLVArMamm



OmRomu OmRuNé NéFéSiMi NéFéSiNé KaTaYim GéL isMini DağLaRa TasLara YAzaYim GéLLL ..



HeR YüReĞiN KöŞeSiNDe YaRaLı BiR YeR VaRDıR..



kaybettim bugün kendimi, hükümsüzdür.. sonu yok bunun, boşluklardan boşluk beğendim. vazgeçtim bugün herşeyden halsiz şu kalbim.



Seni ßenim kadar seven varsa, Sana ßenim kadar Hasret kaLsın!



§IrLãr ΢Îndé ßÎr Dûnyãm vãr BÎrdé §én Vãr§In ΢Îmdé Né §énÎ KãyßédéCék Kãdãr Cé§urum Nédé §énÎ KãzãnãCãk Kãdãr Gû¢Lû!!..



Sevgi ¿ Nefret Midir ¿ Sevgi ¿ Seni Seviyorum Demek Midir ¿ Sevgi ¿ Yanında Olabilmek Midir ¿ Sevgi ¿ Seninim Diyebilmek Midir ? Sevgi Sen Yokken Seninle Yaşayabilmektir



Beni BiR " ALLAH'IM BiR'de DOST'Larım BiLSin , GeriSi İLerLeSin!!



ßêdênîm kârânLîk'Lârâ, Rûh'ûm sânâ âît.



Nefessiz zordayım zamansız bir mekanda Çıkmaz bir yoldayım, amansız isyanda



Ölümsüz Dünyada... Ecel Ol AL BENİ... Nefessiz Zordayim... Zamansız Bir Mekanda... Çıkmaz Bir Yoldayim... Amansız İsyanda... Ecelim OL BENİM..



HayaT ßir EMANETSE ßırAKTIGIN YERDEYİZ HayaT ßir OYUNSA KRALİNİ OYNARİZ HayaT SevMEKSE ÖLÜMÜNE SEVERİZ



Sevene SevdaLıyız Gidene Hep AğLarız Alsalarda Bu Canımızı Biz SeveRsek UnutMayız



Bizi Eskiler Tanır, Yéniler ôrnek alir, Tanımayanlar ise İbret Alır..



ßëñ Sëñî øñLar gîßî UcuZ ßar Kô$ëLërîñDëkî HësaPLarDa DëgîL,Yûcë ßîr DaVañIñ OrtasIñDa DîMDîk A¥akta ßuLDuM Rëîs.ßakI$LarIñ DëLîP Gë¢ërkëñ NaMërtLîgî,YûrûDûñ tøZLu ¥øLLarDa VaZgë¢MëDîñ GôrDûM Rëîs.KuruLurkëñ TuZakLar ArD ArDa VururLarkëñ Sëñî,GôZûñû ßîLë KIrPMaDIñ,gûLDûñ Gë¢tîñ Rëîs..



Biraz Kül, Biraz Duman, o benim işte.



Søn NêfêSîm Sêndê KâLmî$ ôLêmîÿørûm.



KâLbîmê qômdûm kêfênsîz ôLûLêrîmî..



Dûnÿâ dûrmâdîk¢â, Kîÿâmêt køpmâdîk¢â EsrAr



Konuşacaksan öyLe Bir KonuşKi , Inanayım . AqLatacaksan öyLe Bir aqLatKi , Susmayayım . Gideceksen öyLe Bir GitKi , öLümüne Unutayım ; Ama Seveceksen öyLe Bir SevKi , KonuşsanDa , GitsenDe , AqLatsanDa Seni Yüreqimde Yaşatayım..!



Bu aRaLAr oT TakiLiYom isTéYén.. ézip GéÇéR isTéYéN SARIP iCéR!



Bizi anlatan şiirler yazılmadı henüz.Çünkü biz dünyanın oyununda,hayatın acımasızlığında ve de sevdiklerimizin baygın bakışlarında unutulduk



Belki sisLi 1 kıs gecesi Belki soguk 1 Sohbahar ceSedimi buLacakLar camurLar araSinda 1eLinde reSmin 1eLinde Silahi var diyecekLer Ama Sen inanmayacakSin Sonra kalkip bana geLeceksin eqiLip SariLacaksin O Soguk Vücuduma iSte o An 1 fiSilti DuyacakSin DudakLarimdan '''ELveda'''



Bizler umutsuzluğun olduğu yerde,umudumuzu kaybetmeden yürümeyi biliriz. Her yürüdüğümüz yolda Çakıllar,her durduğumuz yerde Çakallar olsa ne yazar!Ya ölümüne Severiz,yada tek kalemde Sileriz!Tarihi Biz Yazdık..Tarihtende Biz Sileriz



Sén .. Séni SéVéni Dağda Çoban oLsa... SéVMé! SEni SEvMEyeni MiSirDa SuLTan oLsa .



£srAr'La ya$arKen YaLan DunYa'da Zamani İcmi$iz haßerimiz yOk



uyumaK zor , uYanmaK KoLay oLacak .. Saßahı ipLe ceKeceKsin .. Ne qeceLer rahatLatacak seNi Ne quNduzLer , öLmeyi isteyip öLemeyeceksin..!



Yoldan biri geçti demin, Alayla bakıp serseri dedin, Bu kadar gururlu olma, O geçen serseri senin, Bir zamanlar ki sevdiğin, Bir düşün hak verirsin, O serseri dediğin, SENin ESERİN.



ÂLEMÎ ÂLêm ÿâpâñ û¢ ßê$ ¢âkâL'sâ ... KRALLIK ßîzê ÿÂkî$mâz..



$aÑLıyız $öh®etLiyiz Pa$ayIz K®aLız ®ekLamIz Ma®kayIz FaLaÑız FiLaÑız K®aLıÑa değiL aLayIÑa ßaSa®Iz Tek Fa®kImIz !zm!tL! oLmAmlz!



Fahişe Gönüllerin Kahbeliği Koymaz Bize,Unutanları Bizde Unuturuz Asilce..



Siyah biLé kaybétmi$ aSaLétini yokLuğunun karanLığında...



Ruzgara kapılmış yaprak gıbıyım sevdalı yuregım can çekışıyor

soğuk espiriler

Gönderen mad00

soğuk espiriler


*Temel arabasıyla dağ başına giderken benzini bitmiş. “Bari beni benzinciye kadar idare etsin!” diye depoya saf su koymaya başlamış.Yoldan geçen bir adam merak içinde sormuş: “Abi,bu senin yaptığın normal mi?” Temel cevap vermiş: “Hayır kurşunsuz!”

*Bağırsak kurtları bağırsakta yaşarlar bağırmasakta.:)



*TEM otoyoluna muz dişerse ne olur ? Cevap: Temmuz.



*Yerin kulağı var,benim de kulağım var…Ben yer miyim?Hayır yemem.



*Sen terlemişsindir,sana terlik getiriyim.



*Cerenin selamı var.-Hangi cerenin? Tencerenin







Plaja gittiğinizde deniz dalgalı ise;

"Önemli değil, Zaten bizde dalga geçmeye gelmiştik."





Bir kadınla öpüşürken görenlere;

"Yanlış anlamayın yeni verdiğim rujun kaliteli olup olmadığını test ediyordum."





Bir kadın elbisesini arkadaşınıza verip

"Şunun içini doldurup bana getirsene."





Artist olmaktan söz açıldığında;

"Ben bir kız tanıyorum. Beş sene önce bir rejisörden film teklifi alıştı. şimdi dör yaşında bir oğlu var."







Hastanede röntgen filminiz çekilmeden önce;

"Biraz izin verinde saçlarımı düzelteyim."





Bir futbol hakemi arkadaşınıza

"Yaşıtların iş güç sahibi oldu sen hala ağzında düdük, kısa pantolonunla koşturup duruyorsun.







İçki içmenizin sebebini soranlara;

"Alkolik olduğumu unutmak için içiyorum."





Sizi bir yerden tanıyorum diyen birine;

"Olabilir. Oraya arasıra giderdim."





Bir koltukta oturan iki arkadaşınıza;

"Bir koltuğa iki karpuz sığmaz derler ama, siz iki kelek iyi sığmışsınız."





Avdan döndüğünüzde bir şey vurup vurmadığınızı soranlara;

"Vurmadım ama en az otuztanesini yaraladım."





En çok hangi hayvanı sevdiğinizi sorduklarında;

"Kızarmış tavuğu."





İçki içmekten söz açıldığında;

"Ben şimdiye kadar ağzıma bir kadeh içki koymadım. içtiğim zaman en az beş kadeh içerim."





Su içen hamile bir kadına;

"Aman sakın fazla içmeyin. Karnınızdaki bebek yüzme bilmiyor olabilir."





İş yerinizden söz açıldığında;

"Bizim patron bu yakınlarda babamla tanıştı herhalde. şimdiye kadar bana hep 'Eşek' derdi. Dün 'Eşekoğlueşek' dedi."





Dekolte giyen bir bayan için;

"Çok samimi bir kadın. Baksanıza hiç gizlisi yok."





Futbol oynamaktan söz açıldığında;

"Benim futbol oynadığım zamanlarda bizim mahallenin takımı, karşı mahallenin takımını her zaman yenerdi. Ben karşı mahallenin kalecisiydim."





Arkadaş sohbetinde;

"Bugün görünmez bir kazaya şahit oldum." deyip, nasıl olduğunu soranlara "Görünmez bir kaza olduğu için pek iyi göremedim."





Saati soran birine;

"21.Yüzyıla 5 var."





Morali bozuk bir arkadaşınıza takılmak istediğinizde;

"İntihat etmeyi düşünüyorsan biraz çabuk karar ver. Gazetelerin akşam baskısına ancak yetişirsin."





Öpüşen bir çift gördüğünüzde;

"Heralde kız oğlanın çikletini çaldı. Oğlan da çikleti geri almaya çalışıyor."





Ne iş yaptığınızı sorduklarında;

"Bir sirkte aslanın ön ayakları rolünü oynuyorum."





Cimri birimden bahsederken

"Arkadaşlarla lokontoya gidip de, hesap ödeme zamanı geldiğinde elini cebine atan ilk o olur." deyip eklemek "Ve elini oradan çıkarmaz."





Size yiyecek bir şey ikram edildiğinde;

”İyimser bir midem, karamsar da bir sindirim sistemim var. Alayım mı, almayayım mı bilemiyorum.”





Tüysüz birine;

”Berber sana ‘Saç mı Sakal mı?’ diye sorduğunda her halde ‘Tüy’ diye cevap veriyorsundur.”





Lokantada “imam bayıldı” yemeği istediğinizde garsona;

”Bana bir porsiyon ‘İmam fenalık geçirdi’ getirir misin?”





Borç para isteyenlere;

”Babamdan bana miras kalan tek şey para. Onun için hatırası var, veremem.”





Bir erkeğin arkadaş sohbetinde;

”Son sevdiğim patavatsızlığım yüzünden beni terk etti.” Deyip eklemek, ”Geçenlerde çoraplarının buruşuk olduğunu söylemiştim. Meğerse o gün çorapsızmış.”





Karakola düşmekten söz açıldığında;

”Hayatımda bir kez çalmaktan karakola düştüm.” Deyip eklemek, ”Arkadaşlarla felekten bir gece çalmıştık.”





İlk sınavdan bir, ikinci sınavdan iki alan bir öğrencinin;

”Başarılı sayılırım. Yüzde yüzlük bir artış var.”





Kan gurubunuzu sorduklarında;

”Sıcak kanlılardanımdır”





Ziyaret dönüşü “Güle güle” dediklerinde;

”Olur” deyip, kahkahalar atarak oradan ayrılmak.





Sinekleri öldürmekten söz açıldığında;

”Zamane sinekleri uyanık. Geçenlerde birbirinin üzerine ilaç sıktım. Yanıma yaklaşıp koltuk altımı işaret etmeye başladı.”





Arkadaşlarıyla sohbette bir kızın;

”ben erkek arkadaşımla kıra gittiğimde hiç durmadan yürürüm. Bir keresinde durmuştum, az daha anne oluyordum.”





Yemekten hemen sonra dua edilmeli mi konusu açıldığında;

”Biz yemekten hemen sonra hiç dua etmeyiz.” Diyip, eklemek ”Şimdiye kadar annemin yemeklerinden hiç zehirlenmedik.”





Kızdırdığınız bir arkadaşınıza;

”Birisi hariç tüm dişlerin dökülsün. O kalan da devamlı ağrısın.”





Her şeyi çift gördüğünü söyleyen bir sarhoşa;

”Sende tek gözünü kapat.”





Dans etmek istediğiniz bir bayan bir başkasıyla dans ediyorsa dans ettiği erkeğe;

”Hanfendinin ayaklarına birazda ben basabilir miyim?”





Sağlığınızı soran birine;

”Doktorum radyodaki ‘Arkası Yarın’ programını dinlememi yasakladı. Herhalde günlerim sayılı.”





Bir arkadaşınızdan bahsederken;

”Ben onun kadar aptal birine rastlamadım. Saatini sağ bileğine takıyor ama sağ ayak bileğine.”





Dilencilerden söz açıldığında;

”Geçenlerde bir tanesi: ‘Allah rızası için şu dilsize bir sadaka’ diyerek yolumu çevirdi.”





Balık tutarken;

”Balıklara acımıyor musunuz?” diye soranlara;

”Sanki onlar oltaya taktığım solucanlara acıyorlar mı?”





İş aradığını söyleyen birine;

”İş aramayı utanmıyor musun? Gidip dinlensene.”





İçinde bulunduğunuz arabanın şoförü birini ezmekten kıl payı kurtulunca şoföre;

”Üzülme dönüşte ezersin.”,





Dişinin ağrıdığını söyleyen birine;

”Aman kendine dikkat et. Benim bir arkadaşım çürük dişi yüzünden öldü. Dişçiye giderken bir kamyonun altında kalmıştı.”





Pastanede garsona;

”Soğuk süt var mı? Diye sorup olumlu yanıtı aldıktan sonra, ”Lütfen ısıtıp getirir misin?”





Sokakta takılmak istediğiniz birine;

”Yanında bana benzeyen biri olmayan birine rastladınız mı?” diyip eklemek ”Beraber dolaştığım arkadaşımı kaybettim de.”





Aynı kızı seven iki arkadaşınıza takılırken;

”Üçünüz bir yastıkta kocayın.”





Sabah işinize yada randevunuza geç kaldığınızda;

”Artık benim horozu kesmenin zamanı geldi. Sabahları yarım saat geç ötüyor.”





Ayakları takılıp yere düşen arkadaşınıza;

”Her ne kadar düşenin dostu olmaz derlerse de, ben yinede senin dostunum.”





Balık tutarken kaç tane yakaladığınızı soranlara;

”Şu an oltama takılmakta olan balığı yakaladıktan sonra 9 balık daha yakalarsam, 10 tane yakalamış olacağım.”





Lokantada garsona;

”Çorbamdan kara sinek çıktı. Halbuki ben sivrisinekli çorbayı daha çok severim.”





Babanızı ne iş yaptığını sorduklarında;

“Benim babam kılıbıktır. Evde annem ne derse onu yapıyor.”





Evli bir erkeğin;

”Karım evlenmeden önce çok güzeldi. Şimdi güzel olması biraz zaman alıyor.”

atatürk diyorki

Gönderen mad00

atatürk diyorki


Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.



Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.





Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.





Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.





Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.





Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.





Gerçi bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.





Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar.





Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.





Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.





Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.



Bir dinin tabiî olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır.



Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.



Türk Milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.



Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar.



Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.



Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.



Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.



Biz dünya medeniyeti ailesi içinde bulunuyoruz. Medeniyetin bütün icaplarını tatbik edeceğiz.



Bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.



Milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan ilerlemekte ve yükselmektedir. Büyük Türk Milletinin bu yoldaki hızını, her vasıtayla arttırmaya çalışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir.



İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?



Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.



Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. Bugünün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. Onun için kadınlarımız, hattâ erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.



Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim.



Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.



Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.



Benim naçiz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır.



Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.



Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.



Müsbet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir.



Mualimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmenleri ve eğiticileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle mütenasip bulunacaktır.



Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet, henüz millet namını almak istidadını keşfetmemiştir.



Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır.



Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk iktisadiyatı, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.



Türkiye'nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve layık olan köylüdür. Onun için, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iktisadi siyaseti bu aslî gayeye erişmek maksadını güder.



Ekonomik kalkınma, Türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir.

mevlid kandili

Gönderen mad00

mevlid kandili


Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü\'l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye \"Mevlid Kandili\" denir.



O\'nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.



O\'nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.O gecenin sabahı gerçekten de feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allahın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur\'an-ı Kerim\'de şöyle buyurulmuştur:



\"Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah\'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.\" (Âl-i İmrân, 164)



Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı \"Vesiletün\'necat\" olan mevlid kitabı O\'nun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.



Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, O\'nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.



Bununla beraber, O\'nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O\'nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.



O âlemlerin Rabbinden, \"Alemlere rahmet olarak gönderildi.\" Asırlara sığmayacak inkılapları birkaç sene içerisinde gerçekleştirdi. Evlâtlarını diri diri toprağa gömen babalar O\'na ve getirdiği prensiplere iman ettikten sonra mükemmelleştiler, dünyaya insanlık, adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. İnsanlar O\'nun tek emriyle, kökü yüzlerce yıl derinde olan alışkanlıklarını bıraktı.



O, yirminci asır insanının yüzyılda yerleştiremediği hakkı, hukuku, adâleti, hürriyeti, demokrasiyi ve insan haklarını bir solukta yerleştirdi. Böylece cehâlet asrı bir saâdet asrı olup, çıktı. Nihayet asır, asırlara taştı. Ve O, çağlar ötesiyle kucaklaştı.



Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete değil, bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. O\'nun diğer peygamberlerden en farklı yönlerinden birisi budur. Nitekim Kur\'an-ı Kerim\'de şöyle buyurulur:



\"Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler.\"

(Sebe, 28)



İnsanlığın her zaman ve mekânda Hz. Peygamber\'in tebliğ ettiği ilâhî mesaja ve bu mesajın hayata geçirilmiş şekli olan onun sünnetine ihtiyacı vardır. O\'nu örnek almak, Kur\'an\'a uymaktır. Çünkü Hz. Aişe (r.a.)\'nın ifâdesiyle O\'nun ahlâkı Kur\'an\'dı.(Müslim, Misâfirîn, 139). Kur\'an-ı Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed\'in inananlar için en güzel örnek olduğunu bildirmekte ve bu hususta şöyle buyurulmaktadır:



\"Andolsun, Allah\'ın rasûlünde sizin için, Allah\'a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar için ve Allah\'ı çok ananlar için güzel bir örnek vardır.\" (Ahzâb, 21)





Bu geceyi nasıl ihya edelim?



Bütün insanlık âlemine bir hidayet tarihi açan ve âlemlere halis ilâhî rahmet olan böyle yüksek şanlı bir Peygamber\'in ümmeti olmakla şereflenmiş bulunan biz müminlere ne mutlu! Bu geceyi vesile bilerek, O\'na ümmet olmanın şuuruna erebilmek, Bu gecenin manevî zenginliğinden istifâde etmek için en azından bir Tesbih Namazı kılalım, bir de Hatm-i Enbiyâ yapalım.



O\'na ümmet olan müminlere gevşeklik yakışmaz.



Unutmayalım...



Alemlere rahmet olarak gönderilen muazzez Peygamberimizin, doğumunu anarken, yalnız mevlid okumak, ilâhîler söylemek ve kandil simidi dağıtmak yeterli değildir, sadece bu geceyi yaşamak yeterli değildir. Yüce Allah\'ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin yegâne yolu, Peygamberimizin yolundan gitmektir...







Kandil Mesajları



Allah\\\'ın adıyla başladığınız her işinizde başarılar dilerim. Kandiliniz mübarek olsun.



... bin damla serpilsin yüreğine, bin tatlı mutluluk dolsun günlerine, bin bir hayalin gerçekleri bulsun, her türlü duaların kabul olsun, kandilin mübarek olsun...



Ruhu Aşk ve muhabbet mührüyle damgalı, kalbi kutsi dava ile sevdalı, sinesi heyecan, coşku tufanı ve şükür notaları ile örülmüş güzel insan, kandilin mübarek olsun.



Barış ve sevginin birleştiği, dostlukların daha çok büyüdüğü, hüzünlerin azaldığı, belki durgun belki yorgun, yinede mutlu ve umutlu nice hayırlı kandillere.



Mevla çekirdeğe orman gizlemiş, yılanın zehrine derman gizlemiş, tahıl tanesine harman gizlemiş, mübarek gecelere cennet gizlemiş, hayırlı kandiller.



Bu gecenin feyzi üzerinize rahmeti geçmişinize bereketi evinize nuru ahiretinize sıcaklığı yuvanıza dolsun kandiliniz mübarek olsun.



Gül sevginin tacıdır o yüzden her bahar gülle taçlanır, o gül ki Muhammed (SAV)\\\'ı anlatır. Muhammed (SAV)\\\'ı anlayana gül koklatılır, gül kokulu KANDİLİNİZ MÜBAREK olsun.













\"De ki: Allah\'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günâhlarınızı bağışlasın...\" (Âl-i İmrân, 31)











----------------------------------







Kutlu Doğum ve Mevlid Kandili

Hayatın gayesi, yaratılışın mânâsı silinmiş, yok olmuştu. Herşey mânâsız başıboşluk ve hüzün örtülerine bürünmüştü.



Ruhlar birşey bekliyor, bir nurun zulmet perdesini yırtmasını içten içe hissediyordu.



O vahşet devrinde kâinat ufkundan bir güneş doğdu. Bu güneş âhirzaman Peygamberi Hz. Muhammmed Aleyhissalâtü Vesselam idi. Tarihin seyrini, hayatın akışını değiştiren bu eşsiz olay, dünyayı yerinden sarsan değişimlerin en büyüğü idi.



İşte insanlığın akıl ve kalbinde düğümlenen "Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?" sorularını, düğümlerini çözüp kâinatın Sahibini ilân ve ispat edecek bir zatın teşrifi sadece insanların ruh ve kalbinde değil, diğer varlıklarda, hattâ cansız eşyada bile yansımasını bulacaktı.



Doğudan batıya bütün âlemin nurlara büründüğü, İlâhi değişimin tecelli ettiği o gece neler oldu neler?



Yahudi ileri gelenleri ve âlimleri kitaplarında daha önce rastladıkları işaret ve müjdelerin açığa çıktığını gördüler. Kimsenin haberi olmadan en önce onlar bu müjdeyi verdiler.



O gece Yahudi âlimleri semâya bakıp "Bu yıldızın doğduğu gece Ahmed doğmuştur" dediler.(1)



Bîr Yahudi İleri geleni Mekke'de Peygamberimizin doğduğu gece, içlerinde Hişam ve Velid bin Muğire, Utbe bin Rabia gibi Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu bir toplantıda,

- "Bu gece sizlerden birinin çocuğu oldu mu?" diye sordu.

- "Bilmiyoruz" diye cevap verdiler.

Yahudi, "Vallahi sizin bu ihmalinizden iğreniyorum!

"Bakın, ey Kureyş topluluğu, size ne söylüyorum, iyi dinleyin. Bu gece, bu ümmetin en son peygamberi Ahmed doğdu. Eğer yanlışım varsa, Filistin'in kudsiyetini inkâr etmiş olayım. Evet, onun iki küreği arasında kırmızımtırak, üzerinde tüyler bulunan bir ben var" dedi.



Toplantıda bulunanlar Yahudinin sözünden hayrete düştüler ve dağıldılar. Her birisi evlerine döndüğünde bu durumu ev halkına anlattılar. "Bu gece Abdülmuttalib'in oğlu Abdullah'ın bir oğlu doğdu. Adını Muhammed koydular." haberini aldılar.



Ertesi gün Yahudiye vardılar:

"Bahsettiğin çocuğun bizim aramızda dünyaya geldiğini duydun mu?" dediler.

Yahudi "Onun doğumu benim size haber verdiğimden önce midir, sonra mıdır?" dedi.

Onlar, "Öncedir ve ismi Ahmed'dir" dediler. Yahudi, "Beni ona götürün" dedi.

Yahudi ile beraber kalkıp Hz. Âmine'nin evine gittiler, içeri girdiler.

Pegamberimizi Yahudinin yanına çıkardılar. Yahudi Peygamberimizin sırtındaki beni görünce, üzerine baygınlık geldi, fenalaştı. Kendine gelip ayıldığı sırada,



"Ne oldu sana, yazıklar olsun" dediler.



Yahudi, "Artık İsrailoğullarndan peygamberlik gitti. Ellerinden kitap da gitti. Artık Yahudi âlimlerinin kıymet ve itibarları da kalmadı. Araplar peygamberleriyle kurtuluşa ereceklerdir.



"Ey Kureyş topluluğu, ferahladınız mı? Vallahi size, doğudan batıya kadar ulaşacak bir güç, kuvvet ve bir üstünlük verilecektir" dedi.(2)



Kâinatın Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri çok manalıydı..



Peygamber Efendimize hamileyken rüyasında, "Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun. Onu dünyaya getirdiğin zaman 'Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım' de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver."



Yine kendisinden çıkan bir nurun aydınlığında bütün doğuyu ve batiyi, Şam ve Busra saray ve çarşılarını, hattâ Busra'daki develerin uzanan boyunlarını gördüğünü Abdülmüttalib'e anlatmıştı.(3)



Aynı gece Hz. Âmine'nin yanında bulunan Osman ibn Âs'ın annesinin gördükleri de şöyle:



"O gece evin içi nurla doldu, yıldızların sanki üzerimize dökülecekmiş gibi sarktıklarını gördük."



Evet bu ulvî anı dile getiren Mevlid'in yazarı Süleyman Çelebi bütün bu hakikatleri şu beytiyle şiirleştirmiştir:



"Hem Muhammed gelmesi oldu yakin

Çok alâmetler belürdi gelmedin"



Rabiülevvel ayının 12. Pazartesi gecesi, yapılan hesaplamalara göre, Miladi takvime göre 20 Nisan'a denk gelen gece idi.



Dünyayı şereflendiren iki Cihan Serverinin üzerini o günün bir âdeti olarak bir çanakla kapattılar.



Araplara göre o zaman, gece doğan çocuğun üzerine bir çanak koymak ve gündüz olmadan ona bakmamak âdetti. Fakat bir de baktılar ki. Peygamber Efendimizin üzerine konulan çanak yarılarak ikiye ayrılmış, Efendimiz gözlerini gökyüzüne dikmiş, başparmağını emiyordu.(5)



Evet, bu işaret her türlü küfrün, zulmün, şirkin ve her türlü bâtıl inanç ve âdetlerin parçalanıp yok olması, imanın, nurun ve hidâyetin kâinatı aydınlatması için gönderilmiş bir Peygamber idi.



Aynı gece Kabe'de tapılmakta olan cansız putların çoğunun başaşağı devrildiği görüldü.



Aynı gece Kisra sarayının beşik gibi sallanıp on dört balkonunun parçalanıp yerlere düştüğü öğrenildi.



Sava'da mukaddes tanınan gölün suyunun çekilip gittiği görüldü.



Bin senedir yakılan ve söndürülmeyen mecusi ateşinin sönüverdiği müşahede edildi.



Bütün bunlar işaret ve alamettir ki, yeni dünyaya gelen zat ateşe tapmayı, puta tapmayı kaldırıp, Fars saltanatını parçalayarak Allah'ın izni olmadan kutsal tanınan şeylerin kutsallığını ortadan kaldıracaktır.(6)



İşte bu geceye Veladet-i Nebi gecesi diyor ve onun bütün kalbimizle, ruhumuzla her sene yeniden yâd edip kutluyoruz. Bütün kâinatla bu geceyi karşılayarak onun âleme teşrifine kıyam ediyoruz.

Getirdiği ebedi nura, açtığı saadet caddesine ve sünnet-i seniyyesine yeniden sımsıkı sarılmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona yeniden biatimizi, bağlılığımızı tazelemek ne yüce bir şeref ve ne büyük bir saadettir.



Yüce Rabbim bizleri sevgili Resulünün şefaatine nail eylesin.



Kaynaklar:

(1)İbn-i Sa'd, Tabakat, 1:60.

(2)A.g.e, 1:162-163.

(3)Taberî Tarihi, 2:125; İbn-i Sa'd, Tabakat, 1:102.

(4)A.g.e., 1:102.

(5)İbn-i Sa'd, Tabakat, 1:102.

(6)Bediüzzaman, Mektûbat,s:161,162.

çocuğumuz olsun

Gönderen mad00

çocuğumuz olsun


senden cocugum olsun istiyorum aysel

-ben de senden arabam olsun istiyorum ama hala tik yok

-taam lan kendi kendime yaparım ben çocugu



-senden Cocugum olsun istiyorum tarik

-onu benim soylemem gerekiyordu yesim

-e be yilardir niye soylemedin o zaman.. kotu kotu konusturuyosun beni



-senden cocugum olsun istiyorum

-ben de az evvel bi bardak su istemistim ama daha getirmedin cigdem.

-once cocuk sonra su ismail

-lan deli kari simdi calismalara baslasak, tohumun tutmasi, cenin in olusmasi, gelismesi, dogmasi 10 ayi bulur.. öldurcen mi lan beni susuzluktan



-senden cocugum olsun istiyorum ozlem

-bu cumleyi kac kiza soyledin hilmi?

-babasi oldugum 6 cocugun annesine soylemistim



-senden cocugum olsun istiyorum

-kac kilo istersin cemal? istersen suyundan da koyayim, tam olsun



-senden cocugum olsun istiyorum belma

-efendim

-senden cocugum olsun istiyorum dedim

-pardon tanisiyor muyuz?

-ayy cok ozur dilerim, ben belma ile karistirdim sizi.. ozur dilerim.. ama sizden de bi cocuk yapabiliriz isterseniz..





-senden cocugum istiyorum

-birak cocugu, senden cacik bile olmaz murat..



-senden cocugum olsun istiyorum

-peki..bagliyorum su anda

-nereye la?

-cocuk yapim merkezine..

-Allah im..Neden butun dengesizler beni buluyor



-senden cocugum olsun istiyorum

-ne bu simdi yeni moda mi

-hayir doga kanunu

-kanunlari sevmem ben..kendine kole ariyorsan baska kapiya

-hay senin sosyalistliginide..



-sendem cocugum olsun istiyorum fevziye

-tanri ol dedi ve oldu

-ulan hep dengesiz karilar beni buluyo



senden cocugum olsun istiyorum

-yine hangi sarkiyi dinledin

-hayir yasam felsefem oldu.olgunlasip coluk cocuga karismak

-peki baska derdin varmi

-var seni bosamak!

-neden ki¿

-ne demis sokrates.Karisi guzel olan koca,cirkin olan filozof olur



-senden cocugum olsun istiyorum

-ya ben? bana sordun mu bir kerede ha..hep sen..herseyi sen istiyorsun..biktim hayatimdan be..Allah im ölsemde kurtulsam..

-tamam kes lan!nerden actim seni simdi



-senden cocuvum istiyoyum

-bak sesgin benden cok gusel metres oluy da, benden cocuk olmas..

-neden ki sezen

-daha kac yasindayis sesgin?

-sekiiisss

-chuQ kendinde mi sesgin kamistan su geliyo mu

-taam sesen taam.. senden cocuvum olsun istemiyoyum.. kustum sana.. dayimdan cocuvum olsun istiyoyum aytik ben



senden cocugum olsun istiyorum sevki

-sen nasıl bisey istedigini soyle ben siparis geceyim



senden cocugum olsun istiyorum

-cocugunuz olsun istiyosaniz cocuk yazıp 5687 gonderin cocugunuz cebinize gelsin



-senden cocugum olsun istiyorum

-niye kurban benmiyim



senden cocugum olsun istiyorum

-bi daha televizyon izlersen bacaklarini kirarim ordan ogreniyosun demi bunlari.cok konusma sofrayi kur



senden cocuk istiyorum canim

- paketmi olsun ? kucaktami tasiyacaksin



--Senden cocugum olsun istiyorum

--Bunadin sen Necla,torunlar universiteyi bitirdi...