aç kapıyı polis
P:Polis K:Kişi
P:Kapıyı aç !Polis.
K:Yanlış gelmişin kardeş ben polis deilim
P:Kapıyı aç!Polis
K:Kapı sıkıştı
P:O zaman kırarız
K:Peki ama kapı çe..
P:Allah Allah !Güm
K:likten
P:Kapıyı aç!Polis
K:Şu anda elimde uyuşturucu yok , arka bahçedeki söğüt ağacının altında ceset yok , yanımda 3 tane kiralanmaya hazır Rus Kız yok , pardon 4müş ben ne suç işlemiş olabilirim ki
P:Yok ben yan daireye taşındım da merhaba demeye gelmiştim
K:Ha sorun yok o zaman
P:Aç kapıyı! Polis
K:Annem kapıyı yabancılara açma dedi
P:Hönk... Kapının kolunu çevir ve kendine doğru çek ben amcan
P: Aç kapıyı! Polis! Arama yapcas
K: Açamam xxx dan arayın
P: o ne nen?
-Acin .. Polis!
+ Adaam.. sana eve is getirme demedim mi?
- Ac kapiyi.. Polis!
+ Anahtar üstünde
- aç kapıyı polis!!!
- polis olmuşsun ama insan olamamışsın, halimizi hatrımızı sormaya gelmezsiniz zaten
- şey kem küm
- aç kapıyı polis!!!
- bizde nerde kaldılar diyoduk trafiğe takıldınız herhal
-
- aç kapıyı polis!!!
- koskoca noel babişko bile aç kapıyı demiyoda bacadan giriyoo
senin ne ayrıcalığın var ?
-
-kapıyı açın polis
-nerden biliyim polis olduğunuzu ?
- la oğlum yemedi
-abi şunu deneyelim
-açamaz ki açamaz ki
-kapıyı açın lütfen polis
-oldu canım
-lütfen kırmak zorunda kalmıyalım
-imdat polisssssss haneye tecavüz var
-
-açın kapıyı polis
+buyrun ne vardı
-kardeşim ne açtın kapıyı kıllık yapmıcan mı
+anlayamadım polis bey
-
+noldu memur bey niye ağlıyosunuz
-hiççç çok duygulandım sabahtan beri hangi eve gitiysek takmadılar bile ne kıllık varsa hepsini yaptılar siz de böle birden şey edince şey oldu
+
-açın kapıyı polis
+lan mısın ben senin kapına dayanıp açın diye bağırıyom mu
-aç kardeşim sen polisle nasıl konuşuyon
+nasıl konuşçamı senden mi örencem lem
- komserim
+komserin ya hade len deget başka yerde oynayın
-Aç kapıyı poliss !!
+Rıza polis oldun artist kesildin lem başımıza gir içeri gir
-Hanımm hanımmm sen bir devlet görevlisiyle nasıl konuşuyosun haddini bil
+Allah belanı versin Rıza Ben annemin evine gidiyorum
bilgisayar sözleri
Dağ dağa kavuşmaz, bilgisayar bilgisayara kavuşur.
Yazıcının şahidi tarayıcı.
Kaspersky’nin olmadığı yerde norton’a abdurrahman
Çökecek windows bilgisayarda durmaz.
Windows’u seven maviye katlanır.
Windows’a service pack de yüklesen, windows yine windows’tur.
Windows’unu açık unutanın ziyaretçisi pek olur.
Reset’te keramet vardır.
Eski dos’tan windows olmaz.
Formatlanmış diskin davası olmaz.
Windows’uma söven, linux kullansa bari.
Paran çoksa yeni bilgisayardan bıkma, işin yoksa chatten çıkma.
Bir virüse sistem yakma.
Bana işlemcini söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.
Hatasız program olmaz.
Ak anti-virüs kara gün içindir.
Dos işler windows övünür.
Pc’ye mac vermişler, hani benim akvaryumum demiş.
Sakınan diskte bad sektör çıkar.
Ram’sız windows oynamaz.
Yazılımsız donanım, donanımsız yazılım olmaz.
Eceli gelen windows mavi ekrana düşer.
İşletim sistemi windows olanın, başı beladan kurtulmaz.
Zip’le yatan rar’la kalkar.
Bin gigabyte’ın olsa da, bir gigabyte’ı olana danış.
Sora sora crack bulunur.
Hard diski virüs bassa norton’a vız gelir.
’Kazaa’ yüklüyorum demez.
Beleş anti-virüs programı; virüsü türkü çağıra çağıra ararmış.
Dos kocamış; windowsun maskarası olmuş.
Bugünün işini görev zamanlayıcısına bırakma.
Avi. gelen yerden mp3 esirgenmez.
Orjinal program kullananı dokuz ağdan kovarlar.
Ağ alma komşu al.
intikam mesajları
Terk Edilmiş Yaşantımın Bir Durak Ötesindesin
Kopartıp Al, Al Kendini Küf Tutmuş Yüregimden
AğLama PaLyaço Makyajın Akar !
yarın benden uzaklarda zannetmeki güleceksin bir zalimin kollarında pişmanlıktan öleceksinnn
Gülüm seni alır dağa kaçarım
Yüce dağ başına çadır açarım
Kahve bulamazsam kenger içerim
Nasıl olsa gülüm seni beslerim
isyan sözleri
SEVGIMIZI ELIMIZDEN ALANLARA KOLUMUZA JILET ATIRANLARA KADEHI ELIMIZE TUTUSTURANLARA ISYANIM ALLAHA DEYIL TUM ALLAHSIZLARA
hasretin acıya boğmşsa beni ; gelmezsen unutmak hakkım değil mi?
biz deli rüzgarların deli dalgaların adamıyız sevdikmi destan kızdımmı KATLİAM OLURUZ
biz tokatlıyız karakol evimiz kelepçe kol saatimiz çekiti asfalta atar asfaltı yakar RAKIYI SUSUZ SEVDAYI SONSUZ ÇEKERİZ
adı var kendi yoklardan bıktık adı var kendi yoksa bende yokum
biR güN bENdEN AYRILIRSAN SANMAki ARdINdAN AĞIT YAKARIM düNYAYA biR pEMbE gözLÜk TAKIP SANA ŞU LANET SÖZLERİ YAĞdIRIRIM... EVKENdiğiN kiŞi AZRAiL, dAMATLIğIN KEFEN, KURdUğUN YUVA MEZARIN OLSUN...
ağlamak isyansa her gün ağlıyorum, gülmek bir oyunsa o oyunu hiç bilmiyorum, sevmek suçsa beni affetme çünkü seni her şeyden çok seviyorum aşkımmm
--------------------------------------------------------------------------------
dostluk mesajları
Kimsesiz zamanların yalnızlığında,aydınlık diyarların masalsı görüntülerinde,küçük bir çocuk yüreğinin annesine olan sevgisi değerinde bir merhaba dostum nasılsın.
Dost vurulunca değil unutulunca kahrından ölürmüş.Biz dostlarımızı kır çiçekleri gibi avucumuzda değil kurşun yarası gibi yüreğimizde saklarız.
Gönüller birdir dünyalar ayrı olsa da. Arkadaşlıklar,sevgiler,aşklar yalan olsa da umrumda değil dünya yansada biz dostu unutmayız dost uzakta olsada.
Dost deniz kenarındaki taşlara benzer.Önce tek tek toplarsın sonra birer birer denize atarsın ancak bazılarına kıyamazsın.İşte sen o kıyamadıklarımdansın.
Zaman gelir yollarına kar yağar,etrafını hüzün bulutları sararsa,ne zaman bir dosta ihtiyaç duyarsan dost olabildiğim kadar burdayım.
Hep zamana yenik düştük esiri olduk anlamsız koşuşturmaların.ama bir kez adını yüreğimize kazıdığımız dostlarımızı hiçbir zaman unutmadık.
Sen gülerken yanındakilerde güler ama ağlarken yalnız ağlarsın onun için öyle bir ağaca yaslan ki asla yıkılmasın öyle bir dost edin ki seni asla bırakmasın.
Başkalarına kendinden fazla değer verme. Ya onu kaybedersin, ya da kendini mahvedersin. Terk edenden alınacak en büyük intikam , ona kupkuru, sevgisiz gözlerle bakmaktır.
Yaşam gülmeyi ,sevgi hak etmeyi, vefa unutmamayı, dostluk sadık kalmayı bilenler içindir.UNUTULMADIN!
Gülerken herkes eşlik eder, ya ağlarken. Başarılara herkes ortak olur, ya yenilgilere. Öyle bir dost edin ki; kötü gün kapını çalınca kapıya seninle beraber baksın.
Duygular vardır anlatılamayan, sevgiler vardır kalplere sığmayan, dostluklar vardır hiçbir şekilde yıkılmayan, bazı insanlar vardır asla unutulmayan
Hayata değer bir yaşam, sevmeye değer bir aşk, dostluğa değer bir arkadaşlıktan asla vazgeçme.Ne eksik ne fazlasını ara ve seni üzenle asla uğraşma !
harika sözler
Ağlarım,ağlatamam,hissederim,söyleyemem. Dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım. MEHMET AKİF ERSOY
Affetmek ve unutmak,iyi insanların intikamıdır. SCHİLLER
Ağzında bal olan arının, kuyruğunda iğnesi vardır. JOHN LYLY
Aile hayatının güzelliği gibi hiç bir şey yoktur. OSCAR WILDE
Akıl yaşta değil baştadır. Doğru bir söz fakat aklı da başa yaş getirir. C. SAHABETTİN
Akıllı adam hem kitapları ,hem de doğrudan doğruya hayatı okur. LIN YUTANG
Akıllı olmak da bir şey değil,mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır. DESCARTES
Aklın üç ilkesi , iyi düşünmek , iyi söylemek , iyi yapmaktır. DEMOKRİT
Aklın ve ilmin üç büyük düşmanı vardır: Kötülük, bilgisizlik ve tembellik. HAECKEL
Alışkanlıklar bırakılmazlarsa , zamanla ihtiyaç haline gelirler. ST. AGUSTİNE
Alışkanlıkların zincirleri,önce duyulmayacak kadar hafif,sonra kırılamayacak kadar güçlü olurlar. BENJAMIN DIZRAELI
Allah, dolu ellere değil, temiz ellere bakar. P.SYRUS
Ana ailenin güneşidir. Bir ailede o olmazsa orada büyüyen çocuklar gölgede kalmış meyveler gibi olgunlaşmazlar. PESTALOZZI
Arkadaşını yalnızken ikaz et,başkalarının yanında öv. PUBLIUS CYRUS
Arkanı güneşe çevirme,gölgen önüne düşer. TAGORE
Aşılmasına imkan olmayan hiçbir duvar yoktur. ÇEHOV
Aşk, dört nala giden at gibidir, ne dizginden anlar, ne söz dinler. KONFÜÇYÜS
Aşk, duyguların şiiridir. BALZAC
Aşk, dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır. BAILEY
Aşkın gelişi, aklın gidişidir. ANTONINE BERT
Aşk, güzelliğin aracılığıyla çoğalma arzusudur. SOKRATES
Aşk, öyle engin bir denizdir ki, ne başlangıcı ne de sonu vardır. MEVLANA
Ayakta ölmek, diz üstü yaşamaktan iyidir. (Roosevelt)
hazır cevaplar
Sokrat Ölüme mahkum edildiğinde, eşi:
- Haksız yere öldürülüyorsun, diye ağlamaya başlayınca, Sokrat:
- Ne yani, demiş. Birde haklı yere mi öldürülseydim!
----------------------------------------------------------
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında
ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
- 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
- Biz de onlara yaklaşıyoruz.
----------------------------------------------------------
Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanırmısınız?
Filozof: Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım.
----------------------------------------------------------
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere
çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında,
vezirlerinden biri ısrarla seferin
yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
- Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş. Vezir:
- Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış:
- Ben de bilirim.
----------------------------------------------------------
Bir toplantıda bir genç, M. Akif'i küçük düsürmek için:
- Afedersiniz, siz veteriner misiniz? demiş. M. Akif hiç
istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
- Evet, biryeriniz mi ağrıyordu?
----------------------------------------------------------
Bir doktor alkolsüz bira içilir mi? diye soran hastasına,N asreddin
Hoca'nın şu fıkrası ile cevap vermiş:
Adamın biri,Nasreddin Hoca'ya:
-Tuvalette bir şey yemek caizmidir? diye sorunca, Hoca:
-Caizdir, demiş. Ama içeride başka birşey yediğini zannederlerse, ne
diyeceksin?
----------------------------------------------------------
N.Fazıl Kısakürek,vapurla Kadıköy'e geçerken, yanına biri yaklaşıp:
-Üstad, diye sormuş. Peygamberlere ne diye gerek duyuldu?
Biz yolumuzu bulabilirdik.
Necip Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan:
-Ne diye vapura bindin ki, cevabını vermiş.
Yüzerek karşıya geçebilirdin.
----------------------------------------------------------
İmam-ı Azam hazretleri, üzerine doğru gelmekte olan bir hayvana yol
vererek kenara çekildiğinde, yanındakiler neden böyle yaptığını sormuşlar.
Hazret, düşünmeden cevap vermiş
-Onun boynuzları var, benim ise aklım.
----------------------------------------------------------
Öğrenci;
-Hocam,diye sormuş.İnsan,maymunun gelişmiş şeklidir''diyorlar.Ne
dersiniz?
Seyid Ahmet Arvasi cevap vermiş.
-O mantığa göre çınar ağacı da maydonozun gelişmiş şeklidir.
----------------------------------------------------------
Selçuk Sultanlarından biri,Mevlana'yı ziyaret ederek,saltanatları
arasında ne fark olduğunu sorduğunda, o büyük zattan şu cevabı almış:
-Senin saltanatın, gözlerin açık kaldığı müddetçe bakidir. Benim
saltanatım ise, gözlerimi kapadığımda başlar.
----------------------------------------------------------
Lokman Hekim'e:
-Hastalarımıza ne yedirelim? diye sorduklarında, şu cevabı vermiş:
-Acı söz yedirmeyin de, ne yedirirseniz olur.
----------------------------------------------------------
Bir Fransız yazar,Mehmet Akif'e:
-Kadınlarınızı evden çıkartmadığınız doğru mu? diye sorduğunda Akif:
-Daha önceleri öyleydi, karşılığını vermiş. Fakat şimdi dışarı
çıkarttık ve bir türlü içeri sokamıyoruz.
----------------------------------------------------------
DEVAMI:
ÖLÜLER ÇİÇEK KOKLAMAZ
Amerikalı iş adamı, bir Çinliye alay ederek sormuş:
_Ölüleriniz, mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ne zaman yiyecek?
Çinli başını kaldırmadan cevap vermiş:
- Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı zaman.
YIKA DA GETİR
Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken, Şinasi garsonu çağırır ve su ister. Şinasinin kirden ve mikroptan eldivenle el sıkacak derecede korktuğunu bilen Süleyman Nazif garsona seslenmeden edemez:
-Oğlum, beyefendinin suyunu yıka da öyle getir.
SUSTURUCU TEDAVİ
Zamane gençlerinden biri,bir toplantıda Akifi küçük düşürmeye çalışıp:
- Siz baytardınız, değil mi? Demiş.
Akif, istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
- Evet,bir yeriniz mi ağrıyordu?
NE ALIRSINIZ?
Yahya Kemal bir yokuşu çıkıncaya kadar nefes nefese kalır. Yokuşun sonundaki lokantadan bir garson seslenir:
-Buyrun beyim ne alırsınız?
Yahya Kemal tebessümle:
-Evlat,müsaade edersen bir nefes alacağım.
SIR SAKLAMAK
Yavuz Sultan Selim, bir çok Osmanlı Padişahı gibi devletin selameti için sefer hazırlıklarını gizli tutarmış. Bir keresinde vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
- Sen sır saklamasını bilir misin? diye sormuş.
Vezir, Yavuzdan cevap alacağı ümidiyle:
-Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Sultan Yavuz cevabı yapıştırmış:
-Ben de bilirim.
CENNETİN YOLU
Hristiyan din adamlarından biri, Ülkemize gelerek küçük bir çocuktan kendisine o şehirdeki kiliseyi göstermesini ister. Kiliseye ulaştıklarında, papaz:
-Aferin çocuğum, der. Yarın buraya gel de, sana cennetin yolunu göstereyim.
Çocuk, papazın niyetini sezerek:
- Siz, kilisenin yolunu dahi bilmiyorsunuz, diye cevap verir. Cennetin yolunu nasıl bileceksiniz ki?
NE ALIRSINIZ ?
Çok şişman olan Yahya Kemâl, bir yokuşun sonundaki lokantanın önünde dinlenirken,içeriden çıkan garson:
-Buyurun beyim, diye atılmış. Ne alırsınız?
Yahya Kemâl, tebessüm edip:
-Evlât, demiş. Müsaade edersen biraz nefes alacağım.
ÇANAKKALE İÇİNDE
İngiliz garson, Türk müşteriye:
-Çanakkalede çok askerimizi öldürdüğünüz için sizleri pek sevmeyiz deyince, bizimkinden gayet soğukkanlı bir şekilde şu cevabı almış:
-Orada ne işiniz vardı?
HASTANIN YEMEĞİ
Lokman Hekime:
-Hastamıza ne yedirelim? diye sorduklarında, şu cevabı vermiş:
-Acı söz yedirmeyin de, ne yese olur.
NEYZENİN NEZAKETİ!
Mehmet Âkif, elini yıkadıktan sonra, Neyzen Tevfik'in kendisine uzattığı havlunun kirini görünce:
-Hayır, diye bağırmış. Elimi daha yeni yıkadım.
GÖNÜLSÜZ GÖNÜL
Abdülhak Hâmidin evindeki sohbette, konu gençlik ve ihtiyarlıktan açılır. Yaşı geçmiş bir hanım, Abdülhak Hamide döner ve:
-Efendim, gönül kocamaz! der.
Hamid cevap verir:
-Kocamaz ama, kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez.
BÖYLE KORUNUR
Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı için tanıdıklarından birini memur tayin eder. öss
Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:
-Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin!
VELÂYETİN GÖRDÜĞÜ
Fatih Sultan Mehmet, çocukluğunda biraz yaramazlık yapınca, babası olan 2. Murat Han:
-Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz diye çıkışır.
Orada bulunan ve velâyet sırrıyla kalp gözü açık olan Akşemseddin Hazretleri, hafifçe gülümseyerek şöyle der:
-Peder ne der, kader ne der.
ÇIKMAYAN MANA
Mehmet Akif, Baytar Mektebinde müdür muavini olarak çalıştığı bir dönemde, muhasebeden gelen bir yazıyı anlayamaz. Yazıyı kaleme alan Salih Efendiyi aratarak yazıda ne demek istediğini sorar:.:
-Salih Efendi İki türlü mana çıksın diye böyle yazdık efendim cevabını verince, Akif dayanamaz ve:
-Hayret doğrusu, der. Biz birini bile çıkartamadık da.
SOKRAT VE BİLEYTAŞI
Talebelerden biri Sokrata sormuş:
-Herkese güzel konuşma dersleri verdiğin ve onlara hitabet sanatını öğrettiğin halde, niçin sen de çıkıp bir konuşma yapmıyorsun?
-Evlat, demiş Sokrat. Bileytaşı keskin değildir amma, en sert demiri bile keskin eder...
ANLADIĞININ İSPATI
Tanıdıklardan biri, yazdığı romanın müsveddelerini Neyzen Tevfike göstererek fikrini sorar:
Neyzen beğenmediğini ifade edince, adam:
-İyi ama, der. Siz hiç roman yazmadınız ki!
Neyzen Tevfik şu cevabı verir:
-Ben yumurtanın tazesini bayatını iyi anlarım. Ama bu güne kadar hiç yumurtlamadım.
BİRBİRİNE BAĞLI
Hâkim, kaza yaparak birkaç kişinin ölümüne yol açan bir şoförün ehliyetini iptal edince, şoför:
-Aman hakim bey, diye sızlanmış. Benim yaşayabilmem, şoförlük yapmama bağlı.
Hâkim cevap vermiş: Msn Öğretmen öss kpss Gazeteler Sohbet hazır mesajlar ders izle Belirli Gün ve Haftalar Çanakkale savaşı şiir
-Başkalarının yaşaması da sizin şoförlük yapmamanıza bağlı.
AKŞAM YEMEĞİ
Yahya Kemâl, dostlarından birine:
-Bu akşam yemeği benimle yer misin? Diye sorunca, arkadaşı:
-Hay hay! Der. Çok memnun olurum. Hiçbir mazeretim yok!
Yahya Kemal gülümseyerek karşılık verir:
-İyi öyleyse, bu akşam size geliyorum.
HAKLI ÖLÜM
Sokrat ölüme mahkum edildiğinde, eşi:
-Haksız yere öldürüyorsunuz, diye ağlamaya başlayınca,
Sokrat:
-Ne yani, demiş. Bir de haklı yere mi öldürseydim?
HZ. ADEMİN MİRASI
Fatih Sultan Mehmet, adamları ile gezerken, yanına sokulan dilenciye bir altın vermiş. Dilenci parayı alınca:
-Aman Sultanım, demiş. Koskoca bir padişah, kardeşine bu kadar para verir mi?
Fatih Sultan Mehmet, nereden kardeş olduğunu sorunca, dilenci:
-İkimiz de Hazreti Ademin çocukları değil miyiz? demiş. Elbette kardeşiz.
Sultan Fatih:
-Bu keşfini sakın başkasına söyleme, diye gülümsemiş. Diğer kardeşlerimiz de pay isterse, sana zırnık bile düşmez.
GÖNLÜMÜ FETHETTİĞİ İÇİN
Fatihe sorarlar:
-İstanbulu niçin fethettin?
Cevap verir:
-Önce o benim gönlümü fethettiği için!
DÜŞMANIN CANI
Şair Nefi bir toplantıda konuşurken, düşmanlarından biri içeri girmiş, fakat herkese selam verdiği halde kendisine:
-Merhaba canım! demiş.
Nefi durur mu? Hemen cevabı yapıştırmış:
-Derhal çıkıyorum.
FİKİR YAKALAMAK
Şahabettin Süleyman, bir gün Ahmet Haşim'e:
-Üç günden beri zihnimde önemli bir fikir saklıyorum, dediğinde, Ahmet Haşim, onun fikir üretmedeki kısırlığını ima ederek şöyle demiş:
-Günahtır yahu, salıver gitsin şu fikri. Zavallıcık günlerden beri tek başına kim bilir ne kadar sıkılmıştır?
UYKU KARDEŞLİĞİ
Mevlana Hazretleri, talebelerinin biriyle yürürken, yol kenarında birkaç köpeğin sarmaş dolaş uyuduklarını görürler.
Yanındaki talebesi:
-Güzel bir kardeşlik örneği, der. Keşke insanlar da bundan ibret alsa.
Mevlana, tebessüm ederek karşılık verir:
-Aralarına bir kemik atıver de, gör kardeşliklerini.
DÜNYANIN YÜZÜ
Hastalıktan ötürü gözleri kapanmış olan bir adam, halk şairi Seyraniye:
-Bende dünyayı görecek göz mü kaldı? diye şikayette bulununca, söz eri Seyrani:
-Hiç üzülme dostum demiş. Zaten dünyaya da bakılacak surat kalmadı.
BRAVO!..
Genç bir şair, saçma sapan şiirlerini Victor Hugoya okuduktan sonra:
-Üstad, diye sormuş. Şiirlerimi nasıl buldunuz?
Victor Hugo:
-Vezinsiz, kafiyesiz ve manasız bir şey yazmak istemiş ve tam muvaffak olmuşsunuz, demiş. Bravo doğrusu.
türk sözleri
Gerçeğin dağına umutsuzlukla çıkılmaz
Kör sadece ağzının yolunu bilir.
Ağaca dayanma kurur,insana dayanma ölür.
Kaynana pamuk ipliği olsa ve raftan düşse gelinin başını yarar.
Bir gemiyi iki reis batırır.
Her şey incelikten kırılır , insan kabalıktan kırılır.
Yarım hakim maldan, yarım hekim candan, yarım hoca da imandaneder.
Bülbülün çektiği dili belâsıdır.
Arpacıya borç eden, ahırını tez satar.
Anası ölen kadın;babası ölen, bey oldum sanır.
Anasına bak kızını al, kıyısına bak bezini al.
Acı bir söz, çok zamanlar sıcak bir sevgiyle söylenir.
Tuzsuz koyun tuzlu koyunu yalaya yalaya bitirirmiş.
Uşağı işe koş, sende ardına düş.
Üveye etme özünde bulursun, geline etme kızında bulursun.
Sanatına güvenenin para ayağına gelir.
Sarhoşlar ve çocuklar doğruları söylerler.
Ölümü gören, hastalığa razı olur.
Öz ağlamayınca göz ağlamaz.
Öfke ile kalkan zararla oturur.
Öğüt, bir hazine kadar değerli olduğu halde genellikle bedava verilir.
Misafir umduğunu değil bulduğunu yer.
Martta yağmasın, nisanda dinmesin.
Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
Kurt kocayınca, köpeğin maskarası olur.
Kusursuz dost arayan dostsuz kalır.
Köpek köpeği ısırmaz.
İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur.
İmam bildiğini okur.
İbadet de, kabahat de kul içindir.
Horoz ölür gözü çöplükte kalır.
Hasta sağ kalırsa hekime karşı gelir.
Her koyun kendi bacağından asılır.
Emanet atın dişi arpa yerken kırılır.
Eli hamur karnı aç.
El elin eşeğini türkü çağırarak arar.
El ağzına bakan, karısını tez boşar.
çocuk şarkıları
23 Nisan
Sanki her tarafta
Var bir düğün
Çünkü en şerefli
En mutlu gün
Bugün
Yirmi üç nisan
Hep neşeyle
Doluyor insan
23 Nisan Marşı
23 Nisan kutlu olsun
Sevinin çocuklar
Övünün büyükler
23 Nisan mutlu olsun
Çok büyük bayram bu bayram
Herkese kutlu olsun
Çok büyük bayram bu bayram
Herkese mutlu olsun.
Ağaç Bayramı
Dağlar taşlar ağaç olacak
Yaz gelecek, kış gelecek
Ülkemiz cennet kalacak
Kazmalar elimizde çukur açalım
Kürekler elimizde toprak atalım
Yaz demeden kış demeden ağaç dikelim hey, ağaç dikelim
Günler geçecek, aylar geçecek
Yağmur yağacak, güneş açacak
Her bir fidan ağaç olacak
Akdeniz Marşı
Yaslı gittim şen geldim
Aç koynunu ben geldim
Bana bir yudum su ver
Çok uzak yoldan geldim
Varsın yansın ocağım
Kurtuldu al sancağım
Bayrağımın altında
Ben hür yaşayacağım
Deniz deniz Akdeniz
Suları berrak deniz
Karşımda yar ağlıyor
Gideyim bırak deniz
Alay Marşı
Annem beni yetiştirdi
Bu vatana yolladı
Al sancağı teslim etti
Allaha ısmarladı
Boş durma çalış dedi
Hizmet eyle vatana
Sütüm sana helal olmaz
Saldırmazsan düşmana
Arş arş arş ileri marş ileri
Türk askeri dönmez geri
Yastığımız mezar taşı
Yorganımız kar olun
Biz bu yoldan döner isek
Namus bize ar olsun
Ne şereftir ölmek bize
Bu güzel vatan için
Yanar yürek yurt aşkıyla
Daima için için
Arş arş arş ileri, marş ileri
(Marşlar, sevgi, coşku ve kahramanlık anlatır.Marşlar yürüyüş hızındadır ve orta çabukluktadır)
Ali Baba'nın Çiftliği
Ali Baba’nın bir çiftliği var
Çiftliğinde kuzuları var
Me me diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba’nın
Ali Baba’nın bir çiftliği var
Çiftliğinde inekleri var
Mö mö diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba’nın
Ali Baba’nın bir çiftliği var
Çiftliğinde tavukları var
Gıt gıt gıdak gıt gıt gıdak diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba’nın
Ali Baba’nın bir çiftliği var
Çiftliğinde arıları var
Vız vız diye uçuşur
Çiftliğinde Ali Baba’nın
Ali Baba'nın bir çiftliği var
Çiftliğinde kedileri var
"Miyav miyav" diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba'nın
Ali Baba'nın bir çiftliği var
Çiftliğinde köpekleri var
"Havv hav" diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba'nın
Ali Baba'nın bir çiftliği var
Çiftliğinde kuşları da var
"Cikkk cikkk " diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba'nın
Ali Baba'nın bir çiftliği var
Çiftliğinde ördekleri var
"Vak vak vak vak" diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba'nın
Ali Baba'nın bir çiftliği var
Çiftliğinde keçileri var
"Beeee beee" diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba'nın
Ali Baba'nın bir çiftliği var
Çiftliğinde eşekleri var
"Aiiiiiiiii, aiiiiiiiii" diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba'nın
Ali Baba'nın bir çiftliği var
Çiftliğinde horozları var
"Üüürü üüüü, üüürü üüü " diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba'nın
Ankara Marşı
Ankara Ankara Güzel Ankara
Seni görmek ister her bahtı kara
Senden yardım umar her düşen dara
Yetersin onlara güzel Ankara
Burcuna göz diken dik başlar insin
Türk gücü orada her zoru yensin
Yoktan var edilmiş ilk şehir sensin
Varolsun toprağın taşın Ankara
Ankara Türkü
Ankara’nın taşına bak
Gözlerimin yaşına bak
Şaşkın düşman çıka gelmiş
Şu feleğin işine bak
Pek namlıyız
Ankara’nın taştır yolu
Her tarafı düşman dolu
Artık yetiş Kemal Paşa
Kan ağlıyor Anadolu
Pek gamlıyız
Ankara’da şanlı ordu
Her tarafa çadır kurdu
Türk ordusu karşısında
Zalim düşman kaçıyordu
Pek şanlıyız.
tebrik mesajları
Paylaştıkça çoğalan tek şey sevgidir, evlilik gibi bir noktayla ebedileştirdiğiniz sevginizin hep çoğalmasını dileriz... Yaşamınız boyunca güneş hep önünüzde olsun ki gölgeler ardınızda kalsın. Ömür boyu mutluluklar dilerim.
Bir bütün olmak için birleşen elleriniz ve kalpleriniz bir daha hiç ayrılmasın ve her zaman sevgi dolu baksın gözleriniz? Hayat boyu birlikte ilerlemeye karar verdiğiniz yolda, güneş hep önünüzde olsun ki gölgeler ardınızda kalsın. Ömür boyu mutluluklar
Birlikte gülebilmek, gezebilmek, mutlu olabilmek, şaşkınlıklar ve sevinçler yaşayabilmek için, en önemlisi de birbirinizi hep sevebilmek için bolca \"zaman\"ınız olmasını diliyorum? Elleriniz ve gözleriniz birbirinden hiç ayrılmasın! Mutluluklar .
Ebedi sevgi yolunda attığınız bu ilk adımda belki yanınızda yokum ama bilin ki tüm kalbim sizinle. Beyaz güvercinler yolluyorum size buralardan, hayatınıza sevgi, mutluluk ve huzur versin diye. Tüm yaşantınız boyunca birlikte en güzel günleri, en neşeli anları ve sevginin doruklarını yaşayın! Birleşen elleriniz ve kalpleriniz birbirinden hiç ayrılmasın. Mutluluklar!
--------------------------------------------------------------------------------