21 Ocak 2010 Perşembe

19 mayis şiirleri

Gönderen mad00

19 mayis şiirleri


19 MAYIS



19 Mayıs günü,

Yaşıyor kalbimizde,

Atatürk güneş gibi,

Her zaman içimizde.



Tembellik yasak bize,

Parolamız ileri,

Dünyaya örnek olsun,

Çalışkan Türk gençleri.



Ülkü verir, hız verir.

Bize 19 Mayıs.

Yurdumuzu kurtaran,

Ata\'yı unutmayız.



Tembellik yasak bize,

Parolamız ileri,

Dünyaya örnek olsun,

Çalışkan TÜRK GENÇLERİ



F. ELMALI







ŞU SONSUZ KOŞU



Samsun\'a ayak basmış Kahraman bugün,

Çayır, çimen yeşermiş zafer yolunda

Davul zurna sesinde şahlanır düğün,

Gönlüm coşup öter bir bahar dalında.



Ata\'nın rüyasına gelincikler sun,

Emek bahçelerinin güzel gülünü...

Biz sonsuz bir sabahtayız... O uyusun,

Sevincimiz coşturur O\'nun gönlünü.



Nasıl çıkmış bir sabah Samsun\'dan yola,

Dağlardan dağlara o zafer türküsü,

Şahlanıp bayrak çekmiş her eski kola,

Taze bir bahar açmış yurdun gözünü.



Al bayrağın Ankara Kalesi\'nde hür,

Dalgalanmakta altın bir çağa doğru,

Yeni kahramanlar kol kol, boy boy yürür,

Şu karlı dağlardaki bayrağa doğru.



On dokuz Mayıs\'ın hür başına çelenk,

Kiraz mevsimi, gençlik ay\'ı, gül ay\'ı,

Bir bahar bahçesinde gönüller renk renk,

Şu sonsuz koşuya bak, sarmış yaylayı.



Ceyhun Atuf KANSU







19 MAYIS GENÇLİK MARŞI



Bir şerefli milletin şanlı çocuklarıyız.

Kalplerimiz, nabzımız, vatan diyerek atar.

Ayrılmadan yürürüz, aynı yolda erkek, kız.

Ruhumuzda ateş var, göğsümüzde iman var...



Vücudumuz yay gibi, bacaklarımız çevik,

Kalplerde cumhuriyet, başımızdadır bayrak,

Bir emanet taşırız, Ata\'mıza söz verdik.

Kuvvetimizi, gücümüzü, kanımızdadır kaynak...



Bilgi ile sporu, yürütürüz atbaşı,

Çalışkanlık, çeviklik atalardan mirastır.

Türk olmanın amacı kazanmaktır savaşı...

Bize ülkü yaraşır, bize hamle yaraşır.



19 Mayıs bizim en kutsal bayramımız.

Tarihlerde var mıdır, böyle bir günün eşi ?

Bu pınardan içiyor, alıyoruz kuvvet, hız,

Bu ocaktan yakıyor bütün gençlik ateşi...



İ. Hakkı TALAS







ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞI\'NDA



Bir gemi yanaştı Samsun\'a sabaha karşı

Selam durdu kayığı, çaparası, takası,

Selam durdu tayfası.



Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman

Duman değildi bu

Memleketin uçup giden kaygılarıydı.



Samsun limanına bu gemiden atılan

Demir değil

Sarılan anayurda

Kemâl Paşa\'nın kollarıydı.



Selam vererek Anadolu çocuklarına

Çıkarken yüce komutan

Karadeniz\'in hâlini görmeliydi.



Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar

Kalktı takalar,

İzin verseydi Kemâl Paşa

Ardından gürleyip giderlerdi

Erzurum\'a kadar.



Cahit KÜLEBİ









BU GELEN BANDIRMA VAPURU



Tekmil Anadolu ayakta,

Bu gelen Bandırma vapuru.

Mustafa Kemâl\'in bakışı

Göklerden duru.

Boz kalpağın hele bir çıkarsın Mustafa Kemâl

Altın saçları pırıl pırıl uçuşur rüzgarda.

Mustafa Kemâl\'in elbisesi

Rütbesiz, nişansız...

Ve avuçlarında

Kaderi yazılmış Türkiye\'nin.

Karadeniz sereserpe uzanmış önünde

Bandırma vapuru yavaş yavaş yol alır,

Gazi Anadolu divan kurmuş bekleşir

Mustafa Kemâl geliyor.

Vapur yaklaşır, yaklaşır;

Secde eder dağlar taşlar.

Selam verir Gazi Anadolu\'m;

Bandırma vapurunun içinde.

Güneşten süt emmiş

Bir sarışın kahraman var.

Mustafa Kemâl, ölümsüz kahraman,

Sen Samsun\'a ayak bastığın an,

Al bir bayrak gibi açılıp rüzgarınla,

Dalgalandı vatan.



Özker YAŞIN







19 MAYIS



Samsun\'da o gün doğdu

Türk\'ün eşsiz güneşi,

Arasalar bulunmaz

Dünyada onun eşi.



Bütün yurt inliyordu,

Vatan gidiyor diye.

O sanki Türk yurduna

Gökten geldi hediye.



Samsun, Sivas demedi

Bütün yurdu dolaştı,

Türk\'ün bu öz evlâdı

Vatanla kucaklaştı.



Bin dokuz yüz on dokuz

Türk\'ün temel taşıdır.

Ardından gelen savaş

İstiklâl Savaşı\'dır.



Temiz Türk gençliğine

Armağan olsun diye

Bu büyük ve şanlı gün

Bırakıldı hediye.



Ramazan Gökalp ARKIN







BOYNUMUZUN BORCUDUR



Atamızdan bize emanet oldu bu vatan,

Onu ebedî yaşatmak boynumuzun borcudur.

Bil ki her zaman plân yapıyor düşman,

Vatanı korumak boynumuzun borcudur.



İnmesin, göklerde dalgalansın bayrağım,

Verilir mi şehit kanıyla sulanmış toprağım?

Ölürüm de bırakmam, burası benim yatağım,

Sancağı korumak boynumuzun borcudur.



Şerefsiz hayat için, bu toprağı satanlar,

Bu milletin içine fesat ruhu katanlar,

Bunu bize yakıştırır mı toprakta yatanlar?

Türklüğü yaşatmak boynumuzun borcudur.



Tarih okusun ki, mazimiz ne imiş görsün

Her bir kötülüğü kalbinden silsin,

Düşmanımız, Türk gençliği ne imiş bilsin.

Cumhuriyeti korumak boynumuzun borcudur.



Mehmed\'im ne söylese hepsi haktır,

Cumhuriyetçi gençlikte hile yoktur,

Atatürkçü olanda vatan sevgisi çoktur,

Vatanı korumak boynumuzun borcudur.







Mehmet SARIOĞLAN

Göksun D. Dere Çok Programlı Lisesi / MARAŞ







BİR KURTULUŞ DESTANI



Osmanlıydı bir zaman tarihler yazan,

Dört bir yana kök salmış, kükreyen aslan.



Asırlarca yaşadı, nesil geçti aradan,

Zayıfladı kuvvetçe, dediler \"hasta adam\".



Asiler çıktı, Osmanlıya başkaldıranlar,

Fitneyle parçaladı hain düşmanlar.



Küçüldü topraklar savaşlarda bir yandan,

Atmak istediler Türk\'ü Anadolu\'dan.



Bir inançla gürledi, yüce Türk milleti,

Önder seçti kendine Mustafa Kemal\'i.



Millet birlik oldu, koştu düşman üstüne,

Nice canlar verildi, Maraş, Urfa, Antep\'te.



Cephelerde Mehmetçiğin Allah sedası,

Temizlendi düşmandan güney, doğu, batısı.



Ay ve yıldız dalgalandı akan kanlar üstüne,

Ve ölümsüz marşımız doğdu Mehmet Âkif\'le.



Büyük harpler yaşadı bu vatan, bu topraklar,

Yine de bir nebze susmadı gök kubbede ezanlar.



Büyük Ata önder oldu, açtı Millet Meclisi,

Daha sonra kuruldu Milletin İradesi.



Binlerce şehidiyle aldı, Türk milleti vatanı,

Tarihe şerefiyle yazıldı, bu \"Kurtuluş Destanı\".



Bu \"Kurtuluş Destanı\"dır kuşak boyu sürecek,

İlelebet, yok etmeye kimsenin gücü yetmeyecek





Erdoğan GÜNEŞ

Saltukova İlköğretim Okulu Öğretmeni

Çaycuma / ZONGULDAK









19 MAYIS TÜRKÜSÜ



On dokuz Mayıs,

En yüce bayram.

Bize armağan,

Bıraktı Ata\'m.



Sağız vatanca,

Kafamız zinde,

Tek bir kitleyiz,

Ata izinde.



Ata\'yı sevmek,

Kutsal ülkümüz,

O\'na benzemek,

Coşkun türkümüz.



Ata her yerde,

Yol gösteriyor,

Koşun güzele,

Bilime diyor.



Samsun\'a O\'nun,

Çıktığı bugün.

Vatanda düğün,

Çocuğum övün!



Halim YAĞCIOĞLU









NUTUK



Vatan boylu boyunca vurulmuş

İki gözü iki çeşme derelerin

Dağlar kapkara yasından

Ovalar tüm kavrulmuş

Düşman kan içinde parmaklarıyla

Ta Kars\'a kadar Menderes Ovası\'ndan.



- Geldi geçti, ama hatırlanmalı -

Neler çektik o günler milletimle ben

Bir bir yollara düştüler perperişan

Aç susuz ama aşk içinde

Yanmış yıkılmış damları koyup

Sessiz sedasız köylerden.



... İşte böylece efendiler

Aşk istediler verdim

Ateş istediler verdim

Ekmek istediler verdim

- Güldüler, yalan dediler, olmaz dediler -

Uğraştım sonunda en güzel boyalarla

Önümüze bir bütün harita çıkardım...



Ben, Atatürk\'üm öldüm - demiştim zaten -

İşte nutkumu da baştan sona okudum.

Öldüm ama gözüm arkada değil

Kitabım bir uzun bir güzel oldu

Hem ne iyi ettim, ne iyi ettim de efendiler

- Sonunda \"EY TÜRK GENÇLİĞİ\" dedim. -



Turgut UYAR









O GELİYOR



Yıl 1919

Mayıs\'ın on dokuzu.

Kızaran ufuklardan kaldırıyor başını

Yeryüzüne can veren,

Cana heyecan veren

Al yüzlü Oğan güneş.

Takanın burnu nasıl Karadeniz\'i yırtar ?

Siz de bir an öyle yırtınız uykunuzu.

Uyanın Samsunlular!

Kurutacak gözlerde umutsuzluk yaşını

Al yüzlü Oğan güneş.

Bugün Çaltıburnu\'ndan gülerek doğan güneş.



Yıl 1919

Mayıs\'ın on dokuzu.

Uyanın Samsunlular.

Uyumak ölüme eş.

Diriltir ruhunuzu,

Ufukta bir gemi var.

Fakat bu gemi niçin böyle yavaş geliyor ?

Fakat yolu mu az, yoksa yükü mü ağır ?

Bu gemi umut yüklü, insan yüklü, hız yüklü !

İçinde bu vatanın derdiyle yanan bağır.

Kurulacak yarını düşünen baş geliyor.

Bir baş ki, gökler bir küme yıldız yüklü.

Bu gemi onun için böyle yavaş geliyor.



Yıl 1919

Mayıs\'ın on dokuzu.

Ufukta duran gitgide yaklaşıyor.

Sanki harlı bir ateş

Yakıyor ruhumuzu.

Beklemek üzüntüsü her gönülde taşıyor.

Üzülmemek elde mi ?

Hız yüklü, iman yüklü, umut yüklü bu gemi.



O umut yayıldıkça ruhlara sıcak sıcak,

O hız, doldukça bütün damarlara kan gibi,

Gizli inleyen her yürek canlanacak.

Ateşler püskürecek uyuyan volkan gibi.

Gittikçe büyükleşen

Gölgene dikilmekten karardı gözlerimiz.

Koş, atıl gemi, sana engel olmasın deniz.

Ak saçlı dalgaları birer birer kes de gel !

Kuşlar gibi uç da gel, rüzgar gibi es de gel !



Celal Sahir EROZAN









RENKLERDE 19 MAYIS



Ak 19 Mayıs ak

Mustafa Kemal Samsun\'a çıkacak.

Al 19 Mayıs al

Sivas\'ta Mustafa Kemal...

Yeşil 19 Mayıs yeşil

Çimenlerde çocuklar oynaşır.



Mavi 19 Mayıs mavi

Ordular hedefimiz uygarlık, ileri.

Mor 19 Mayıs mor

Sonrasını anlatmak zor.



Sarı 19 Mayıs sarı

10 Kasım\'da bayraklar yarı.

Ak 19 Mayıs ak

Atatürk vatan, Atatürk bayrak.



Pembe 19 Mayıs pembe,

Atatürk aklım sende.







Gönderen: Uğur YİYİT

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası İ.Ö.O. Ankara







19 MAYIS\'TA DÜŞÜNCELER



Sen, geceyi gündüze katan

Kaputa sarınıp karda yatan

Sen, müstesna ölümsüz kahraman

Çanakkale\'nin çelik kalesi

Sen, düşmandan kaçılmaz, diyen

Bir avuç, cephanesiz, keşif koluyla

Dağ gibi zırhların karşısında duran

Duru durup, Dumlupınar\'da

Turnayı gözünden vuran

Çarıksız, tüfeksiz, ekmeksiz

Kağnıyla, Ayşeyle, Fatmayla

Ordulara Akdeniz\'i gösteren

Senin yolundayız bugün de...

Yorulmaz Usanmayız

Yenilmeyiz, dönmeyiz

Senden aldık ışığımızı,

Gökte bile kalmasa bir kıvılcım

Yine sönmeyiz.

Gözlerin güneş bize,

Sözlerin ateş bize,

Bir kavuşturdun sevdiğimize,

Hürriyet, vatana.

Bugün 19 MAYIS

Senin yolundayız.

Dönmeyiz bir adım sağa, sola,

Dönmeyiz bir adım geri.

Hep aynı heyecanla görüyoruz seni

At üstünde,

Parmağın ufukta

\"-Ordular, Hedefiniz Akdeniz\'dir, İleri!\"

Hep böyle görüyoruz seni,

Hep aynı heyecanı taşıyoruz,

Hep aynı heyecanla

9 Eylül\'de İzmir\'e girer gibi

Yaşıyoruz.

Hep dev gibiyiz

Hep aslan gibi,

Şimdi hep senin gibiyiz.

Kimse yan bakamıyor artık bize,

Hattı müdafaa yok,

Sathı müdafaa var.

Edirne\'den Kars\'a,

İzmir\'den Rize\'ye kadar

Akdeniz\'den Karadeniz\'e,

Yalın kılıç,

Kükremiş,

Bekliyoruz.

Bugün elle tutuyor, gözle görüyoruz

\"^Yurtta sulh, cihanda sulh\" dediğini.

Dumlupınar\'da yatıyor şehitler,

Her gün gidip geliyoruz

Senden onlara mekik dokuyoruz.

Silah çatıyor, süngü takıyoruz...

19 Mayıs\'ta Samsun\'a çıktığın gibi heyecanla

Her yıl okuldan çıkıyoruz.

Biz de sen olduk şimdi

Her köyde, her okulda, her fabrikada

Cumhuriyeti emanet ettiğin

GENÇLİK VAR!...